Deniz fenerleri, gemiciliğin başladığı yıllardan beri eskiden kıyı boyunca ilerleyen gemilerin kayalara çarpıp parçalanmalarını önlemek için, mümkün olduğu kadar yükseklere ateşler yakarak işaret veren, önemli bir araçtı. Nitekim M.Ö. 280 yılında Mısır'da Pharos Adası'na yapılan ve Antik dünyanın yedi harikasından biri sayılan İskenderiye Feneri çok ünlüydü. Antalya'da ise ilk fenerin kullanılması M.S. 2. yüzyıla aittir. Ayrıca sahip olduğu coğrafi konum nedeniyle şehir, tarihte yine birçok deniz fenerine ev sahipliği yapmıştır. Bugün yazımızda sizler için Antalya’da bulunan, Antalya’nın büyülü tarihine ışık tutan ve günümüzde hala birçok yerl ve yabancı turistin ziyaret ettiği deniz fenerlerini derledik. İşte tüm detaylarıyla Antalya’nın deniz fenerleri…
Hıdırlık Feneri
Hıdırlık Kulesi Antalya Kaleiçi bölgesinde Karaalioğlu Parkı’na 25 metre mesafede bulunan Hıdırlık Kulesi, kullanılan malzeme ve mimarisine bakılarak 2. yüzyılda inşa edildiği söylenmektedir. Tarihi kulenin alt katı köşeli olduğundan kare şeklinde, üst kısmı ise silindir şeklinde olup, yüksekliği 14 metredir. Kalenin üst katında kalın duvarlar arasında kalan geniş bir gezinti alanı, alt katta ise küçük bir oda bulunmaktadır. Alt kattaki daracık merdivenle üst kata çıkılmaktadır. Alt kattaki oda duvarlarından yüzyıllar içinde sızan sular nedeniyle kaybolmağa yüz tutmuş fresk kalıntıları nedeniyle, kahraman bir kimse için mezar yapılmıştır denebilir. Hıdırlık Kulesi ‘nin deniz feneri olarak kullanıldığı ve körfeze gelen gemilerin bu kuleden takip edildiği rivayetler arasındadır.
Bababurnu Feneri
Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde yer alan Bababurnu Feneri, 1945 yılında inşa edilmiş genç bir fener. İnşa edildiği yıllarda sazlıkların arasında yükselen Bababurnu Feneri, şimdilerde yükselen siteler arasında ne yazık ki cüce kalmış bir yapı. Oldukça dikkat çekici bir manzarası var Bababurnu Feneri’nin. Antalya’nın ünlü falezleri ile Toros Dağları’nın yamaçlarıyla selamlaşan Bababurnu Feneri, güneş enerjisiyle çalışan deniz fenerlerimizden biri. Tüm bunların yanı sıra, Türkiye’nin en bakımlı feneri olmaya aday Bababurnu Feneri. Badanası, ferforje parmaklıkları ve çiçekli bahçesiyle fenerden çok bir villayı andırıyor. Kıyı Emniyet Müdürlüğü’nün turizme kazandırmak için ihaleye çıkardığı Bababurnu Feneri’ni ilk Antalya ziyaretinizde mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz.
Alanya Feneri
Alanya Kalesinin tarihi burçları üzerine inşa edilen fenerin denizden yüksekliği 209 metre olup, yan tarafı mezarlıktır. Kule yüksekliği 6 metre olan Alanya Feneri 1880 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından Fransızlara yaptırılmıştır. Alanya Feneri Akdeniz'de seyir halindeki gemiler için 20 deniz mili görüş mesafesine sahip rota feneridir. Alanya Fenerini 1936 yılına kadar Fransızlar işletmiştir. Bu tarihte Fransızlardan geri alınarak millileştirilmiştir. Alanya Feneri 2 dönümlük bir alana kurulmuş olup günümüzde fener ve gardiyan binası ulusal miras olarak Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğünce koruma altına alınmıştır. Bölgedeki tek tarihi fener olan Alanya Feneri teknik olarak kurmalı fener sistemine sahiptir. Fener günümüzde de Akdeniz’de seyir eden gemilere hizmet vermektedir.
Gelidonya Feneri
Antalya il sınırları içindeki Kumluca ilçesi içerisinde yer alan antik bir nokta olarak adlandırılmaktadır. Akdeniz’in önde gelen noktaları arasında yer alan bu antik yerin aynı zamanda da Mavikent Taşlık Burnu üzerinde olduğu da bilinmektedir. Türkiye’nin kıyıları genelinde en yüksek deniz feneri olarak da bilinmektedir. 237 metre yüksekliğe sahip olmasının yanı sıra deniz kenarından 3 km uzaklıkta yer almaktadır. Fenerin ön kısmında da içinde insan barındırmayan beş ada yer almaktadır. Mavikent ile Adrasan arasında yer alan bu fenerin bir yarımada şeklinde olduğu da ifade edilmektedir.
Patara Feneri
Yıllarca yapılan kazılar sonucunda ortaya çıkarılan Patara Feneri’nin geçmişi ilk çağlara dayanıyor. Tahminen İ.Ö. 60 yılında inşa edildiği düşünülen fener, Antalya'nın Kaş ilçesine 41 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Patara Feneri, Kaş’a gidenlerin mutlaka uğradığı eşsiz güzelliklerin başında geliyor. Eğer yolunuz Kaş’a düşerse burayı mutlaka geri rotanıza eklemenizi öneririz.
