Cupid ve Psyche yani Aşk ve Ruh... Cupid’in Öpücüğü ile Yeniden Canlanan Ruh, Antonio Canova tarafından mermerden yapılmış bir heykel... Heykeltıraş bu eserinde, Yunan mitolojisindeki iki ana karakterin sevgiyle kucaklaşmasını tasvir eder. Aşk veya Aşk Tanrısı anlamına gelen ”Cupid” ve ruh anlamına gelen ”Psyche”.

Güzeller güzeli Psyche bir kralın üç kızından biridir. Öyle güzeldir ki insanlar tanrıçaları unutup ona tapınmaya başlar. Güzelliğinden çekindikleri için hiçbir erkek onunla evlenmek istemez. Kral baba da bu durumdan son derece rahatsızlık duyar ve bir kahine danışır. Kahin, kızı dağ başına bırakmalarını, çirkin bir canavarın kızı alacağını söyler. Kızın güzelliğinden kıskanç tanrıçamız Afrodit de komalara girer. Oğlu Eros’u (Cupid) huzuruna çağırır ve oğlunu kızın dünyanın en çirkin yaratığıyla evlenmesi için görevlendirir.

Kral baba, kahinin sözünü dinleyerek içi kan ağlasa da kızını dağın başına bırakır. Psyche dağda beklerken bir bulut gelir, alır ve onu bir saraya bırakır. Aslında gelen kızı görünce aşık olan Eros’tur.

Gece olunca kızın yanına gidip bir anlaşma yapar. Eros kıza sadece gece görüşeceklerini ve yüzünü asla göremeyeceğini söyler. Bu şartı sayesinde onun kocası olacağını ve sarayda mutlu mesut yaşayacaklarını söyler. Psyche kabul eder. Saraydan ve her gece karanlıkta gelen kocasından da memnundur. Mutlu mesut yaşarlarken Psyche kardeşlerini özler. Onu ziyarete gelen kardeşler, onun yaşadığı hayatı çok kıskanarak kızcağızın yüreğine şüphe tohumcukları serperler. Kardeşleri kocasının yüzünü illaki görmesi gerektiğini hatta bir canavarsa onu öldürmesi gerektiğini tembihlerler (Mutluluk batıyor tabii, kaos olmazsa olmazımız).

Kardeşlerinin dolduruşuna gelen Psyche, eline bir hançer ve kandil alarak Eros uyurken yüzünü görmek için kocasına yaklaşır, kocası dünyanın en güzel erkeğidir, aşkın kendisine aşık olurken genç tanrının derisine kandilden bir damla sıcak yağ düşer ve Eros uyanır. Karşısında karısını öyle görünce büyük bir hayal kırıklığına uğrar ve uçarak sarayı terk eder.

Psyche hatasını anlar ama iş işten geçmiştir. Aşkından deliye döner kendini derin sulara atsa da güzelliğinden sular bile canını almaz (Güzellik hiç bu kadar başa bela olmamıştı), her yerde Eros’u arar. Son çare Afrodit’in ayaklarına kapanır. Sinsi tanrıça ona 3 görev verir (Bu Yunanlar da bayılıyorlar görev vermeye).  Psyche iki görevi yerine getirir. 3. görev Hades’ten alınan sihirli bir kutuyu açmadan getirmektir ama Psyche yine yapacağını yapar. (Kızım sen harbiden akıllanmazsın.) Merakına yenik düşerek kutuyu açar ve ancak Cupid’in öpücüğü ile uyanabileceği derin bir uykuya dalar.

Bizim aşk adamı Cupid hemen de imdadına yetişir ve öpücüğüyle onu uyandırır. Ünlü heykeltıraş Antonio Canova eşsiz eserinde tam da bu anı tasvir etmiştir. Birbirlerinin kolları arasında iki aşık.

WhatsApp Image 2023-10-13 at 16.52.34

Yunanlar ve Romalılar kasları vurgulayarak yontarken (Tamam en kaslı sizsiniz) Canova, vücutların anatomisinin zarafeti ve yumuşaklığını ön plana çıkartmıştır.

Aşk şeffaf ve narin olmalı, karanlık olmamalı. Canova burada Eros’un mermer kanatlarını öyle ince yontmuş ki ışık vurduğu zaman kanatlar mermer değil de tülden yapılmış gibi şeffaf ve zarif görünüyor.

Cupid ve Psyche’nin hikayesi basit bir aşk hikayesi değildir, sonsuza kadar devam edecek kısır bir döngüyü de barındırır. Akıl ve aşk bir arada bulunamaz. Çünkü akıl daima aşka ihanet eder...