Kadim zamanlardan bu yana toplumun en temel izleğidir KADIN. Ve yarın anıyoruz 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü. Zira günümüz dünyasında ‘Dünya Kadınlar Günü' bir kutlama günü değil. Büyük insanlık dramının yaşandığı deprem coğrafyamız ile komşu sınır Filistin'de kadınların anaların gözyaşlarını çaresizliğe döktüğü '8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün acıya, umutsuzluğa bulanmışlığını yaşayarak mı?

***

Amacım, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü dramatize etmek değil. Elbette gönlümüz Dünya Kadınlar Günü'nün olması gerektiği gibi anılmasından yana. Ancak gel gör ki olmuyor olamıyor. Aylardır Filistin'de yaşanan kadınların, bebelerin yaşadığı acıyı, insanlık dışı zulmü ve yitip giden canları, umutları izleyip de umut tacirliği yapılamıyor. Ve ülkemiz, 21'inci yüzyıl Türkiye'sinin doğusunda, batısında, güneyinde kuzeyinde her neredeyse kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, töre cinayetleri dahası çocuk gelinler! Ve de hala toplumda yerini arayıp da bulamayan emekçi kadınlar.

***

Nerede, avaz avaz insan hakları havariliği yapan Birleşmiş Milletler? Onlar değil miydi 1975'te 'Dünya Kadınlar Günü'nü kabul edip her yıl özel bir tema belirleyen. Nerede Avrupa ülkeleri? İnsanlık adına fetva verip de yaşanan insanlık dramını görmezden gelenler. Aslına bakılacak olursa biliyoruz ki Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün kökleri, işçi hakları hareketlerine dayanıyor ve ülkemizde de ilk kez, 1921 yılında, Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmaya başlıyor. Ve de 'Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde, kadınların toplum içerisinde, siyasette, iş hayatında elde ettiği başarılar kutlanıyor. Ama gelin görün ki 8 Mart'ın kökleri hala sesini yeterince duyuramıyor. Bakınız, yapılan araştırmalara göre günümüz Türkiye'sinde, çalışma yaşındaki kadınların yaklaşık yarısı işgücüne katılıyor, 10 milyon kadın ise istihdamda yer almıyor, evden çıkamıyormuş. Çalışabilen kadınların yarısı ise asgari ücret veya daha altında maaş alıyormuş, durum bu. Yani yaşam matematiksel.

***

Evet, kadınlar insanlığın, medeniyetin ve çağdaşlığın temeli, toplumun olmazsa olmazı mihenk taşı. En büyük dertlerin dertlisi, en büyük mutlulukların ardındaki tartışılmazlardır. Ve dahi, 8 Mart dünyada kadınların eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu yaşam özlemlerini dile getirdikleri bir mücadele günüdür. Her şeye rağmen 8 Mart sabahı mavi bulutların avucunuzda, umutlarınızın gönlünüzde olmasını diliyorum yürekten.