Son yıllarda sıkça duyduğumuz narsistik kişilik bozukluğu, popüler kültürde daha fazla yer bulsa da, gerçekte çok daha karmaşık bir psikolojik durum. Narsist kelimesiyle ilgili yapılan yaygın kullanımların, gerçek narsistik kişilik bozukluğu ile karıştırılmaması gerektiğine dikkat çeken Uzman Psikolog Anıl Yıldız, bu kişilik bozukluğunun tanısı ve tedavi süreci hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Narsizmin genellikle bir kişilik özelliği ya da bozukluğu olarak tanımlandığını belirten Antalya Yaşam Hastanesi’nden Uzman Psikolog Anıl Yıldız, “Kişinin kendisine duyduğu aşırı hayranlık, kendisini aşırı derecede beğenmesi ve başkalarının duygularına karşı empati eksikliği, narsistik kişilik bozukluğunun başlıca belirtilerindendir. Kişi, sürekli olarak kendisini yücelterek çevresindeki kişileri küçümsemeye, onların ihtiyaç ve duygularını görmezden gelmeye meyilli hale gelir. Bu durum, kişiye ve çevresine ciddi psikolojik zararlar verebilir. Ayrıca, narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler, genellikle dışarıdan özgüvenli, kendinden emin ve başarılı gibi görünseler de içsel dünyalarında büyük bir kırılganlık yaşarlar. Bu kişilerin özdeğerleri son derece hassastır ve bir eleştiri, küçük bir başarısızlık bile onları ciddi şekilde sarsabilir” dedi.

426D155D F3Fb 4758 85Db Fdd60E7D64Fb-3

NARSİSTİK ÖZELLİK VE BOZUKLUK FARKI
Narsistik kişilik bozukluğunun genellikle kişilik yapısının bozulmuş halini ifade ettiğini vurgulayan Yıldız, “Başarılı olmak, beğenilmek istemek ve özgüvenli olmak gibi narsistik özellikler, her insanda bulunabilir ve sağlıklı sınırlar içerisinde olduğu sürece olumsuz bir etki yaratmaz. İnsanlar zaman zaman kendilerine duydukları beğeni, başkalarından takdir bekleme ya da kendi başarılarıyla gururlanma duygularını yaşayabilirler. Bu durum, aslında insani bir süreçtir ve herkes zaman zaman benzer duyguları hissedebilir. Ancak bu özelliklerin bozukluk seviyesine çıkması, kişinin çevresiyle olan ilişkilerinde sorunlar yaratabilir. Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler, genellikle kendilerinin her konuda doğru olduğunu ve üstün olduklarını düşündüklerinden, başkalarının duygularına, ihtiyaçlarına ya da görüşlerine saygı göstermezler. Örneğin, sürekli takdir edilme ihtiyacı, başkalarını kullanma eğilimi ve empati yoksunluğu, narsistik kişilik bozukluğunun önemli belirtilerindendir. Bu özellikler, kişiyi toplum içinde ciddi yalnızlıklara ve zorluklara sürükleyebilir, çünkü insanlar bu tür davranışlardan rahatsız olur ve ilişkiler giderek daha problemli hale gelir” ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLUK DÖNEMİ VE AİLE İLİŞKİLERİNİN ROLÜ
Narsistik kişilik bozukluğunun gelişiminde çocukluk döneminin önemli bir rol oynadığını söyleyen Uzman Psikolog Yıldız şu ifadelere yer verdi; “Çocukluk yıllarında, aşırı yüceltilmiş ya da aşırı eleştirilmiş bireylerde narsistik eğilimler görülebilir. Çocuklara 'sen mükemmelsin' gibi mesajlar verildiğinde, çocuk bu dış dünyadaki beğeninin sürekli olarak kendisinden beklenmesi gerektiğini düşünebilir. Bu da, narsistik özelliklerin gelişmesine zemin hazırlar. Aynı şekilde, aşırı eleştirilen ya da küçümsenen çocuklar, bir savunma mekanizması geliştirebilir ve 'ben üstünüm' gibi düşüncelerle kendilerini korumaya çalışabilirler. Bu durumlar, kişilik gelişiminde derin izler bırakabilir ve bireyin yetişkinlikte de narsistik kişilik bozukluğu göstermesine yol açabilir. Ayrıca, duygularının bastırıldığı ya da değersizleştirildiği bir ortamda büyüyen bireylerde de narsistik özellikler sıkça görülür. Bu tür bireyler, başkalarının duygularını da aynı şekilde görmezden gelir, çünkü onlar kendi duygularını da bastırmışlardır.”

83001Bc6 0776 48E0 Ab39 Fbc2A6Af317D

‘EMPATİYİ ARTIRMAK ZOR AMA İMKANSIZ DEĞİL’
Narsistik kişilik bozukluğu, tedavi edilmediğinde kişiye ve çevresine ciddi psikolojik zararlar verebilir. Ancak tedavi süreci, özellikle bu kişilerin sorunlarını fark etmeleriyle başlar” diyen Yıldız şöyle konuştu: “Narsistik kişilik bozukluğu tedavi edilmezse, birey ilişkilerinde büyük zorluklar yaşayabilir. Çoğu zaman bu kişiler, yaşadıkları problemi kabul etmezler, çünkü kendi düşüncelerinin ve davranışlarının doğru olduğuna inanırlar. Bu noktada terapi süreci, zorlu ve uzun bir yol olabilir. Terapi, kişinin empati becerilerini geliştirmeyi hedefler. Narsistik kişilik bozukluğu olan bireyler, başkalarının duygularını anlamakta ve onlara karşı duyarlı olmakta büyük zorluklar yaşarlar. Bu nedenle terapistler, özellikle empati geliştirmeye yönelik çalışmalar yaparlar. Empatinin artırılması, narsistik kişilik bozukluğu tedavisinde önemli bir adımdır. Ancak bu, zaman alıcı ve bazen çok zor olabilir. Terapi sürecinde, kişinin başkalarının duygularına duyarlı hale gelmesi sağlanmaya çalışılır. Ayrıca, depresyon, anksiyete, öfke kontrolü gibi eşlik eden diğer psikolojik sorunlar varsa, ilaç tedavisi de tedavi sürecine destek olabilir. Bu ilaçlar, doğrudan narsistik kişilik bozukluğunu tedavi etmez, ancak eşlik eden diğer sorunları kontrol altına alabilir.”

495B8559 7865 4687 9Ac7 C02995Dc396D

‘NARSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU İLE NARSİSTİK ÖZELLİKLER FARKLIDIR’
Narsistik kişilik bozukluğu, kişinin sosyal ilişkilerine ciddi zararlar verebilecek bir durum olduğuna dikkat çeken Yıldız, “Bu bozukluğa sahip bireyler, çoğu zaman dışarıdan özgüvenli ve kendinden emin görünebilirler. Ancak, içsel kırılganlıkları, empati eksikliği, manipülasyon ve sürekli takdir edilme isteği gibi belirtiler, bu kişilik bozukluğunu işaret eder. Narsistik kişilik bozukluğunun tedavi süreci uzun ve zorlu olabilir, ancak doğru tedaviyle bu kişiler daha sağlıklı ilişkiler kurma yolunda önemli adımlar atabilirler. Bu süreçte en önemli faktör, kişinin yaşadığı durumu fark etmesi ve çevresine verdiği zararların bilincine varmasıdır. Kişi bu farkındalığa ulaştığında, tedaviye başlamak ve empati becerilerini geliştirmek adına önemli bir adım atmış olur” diye konuştu.

Muhabir: AYŞE OKAN SARICA/ÖZEL HABER