Kahramanmaraş, tarih boyunca birçok medeniyetin izlerini taşıyan, Anadolu’nun gizemli ve zengin topraklarında yer alıyor. Antik çağlarda, bu bölge ‘Marash’ olarak anılırdı. M.Ö. 3000’lere kadar uzanan köklü geçmişiyle, Hititlerden Romalılara kadar pek çok uygarlığın merkezi oldu. Roma İmparatorluğu döneminde, bu şehir sadece bir yerleşim yeri değil, aynı zamanda ticaretin ve kültürün de önemli bir merkezi haline geldi. İnsanlar, alışveriş yapmak, yeni fikirler edinmek ve farklı kültürlerle tanışmak için buraya akın ediyordu. Şehir, antik surlarıyla çevriliydi, bu da ona hem bir korunak hem de bir cazibe katıyordu. Daha sonra şehir Bizans İmparatorluğu’nun egemenliği altına girdi. Hristiyanlığın yayılmasıyla birlikte, burada birçok kilise inşa edildi. İnsanlar, bu kutsal mekanlara akın ederek ibadet ediyordu ancak şehir, 7. yüzyılda gelen Arap akınlarıyla zor zamanlar geçirdi.
Kahramanmaraş, 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi’nden sonra Türklerin eline geçti. Selçuklular, bu topraklarda yeni bir dönemin kapılarını araladı. Şehir, artık Türk kültürünün izlerini taşımaya başlıyordu. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise Kahramanmaraş, bir ticaret ve sanayi merkezi haline geldi. Ulu Camii, şehrin kalbinde yükseliyor, tarihi hanlar ziyaretçilerini bekliyordu. Her köşede, geçmişin izlerini görmek mümkündü. Bu dönem, şehrin gelişimine büyük katkı sağladı fakat her şey Kurtuluş Savaşı sırasında bambaşka bir boyut kazandı. 1920’de, Kahramanmaraş Fransız işgali altındaydı. Şehir halkı, korkusuzca direnerek özgürlüğü için savaşmaya karar verdi. 7 Şubat 1920’de, kahramanlıkla dolu o gün, şehir bir kez daha uyanış yaşadı. Türk milletinin cesareti, bu direnişle taçlandı.
Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte, Kahramanmaraş bir kez daha yeniden doğdu. Maraş adıyla il olan şehre Milli Mücadele’deki direnişinden dolayı İstiklal Madalyası verildi. Sanayi ve ticaret alanında yapılan yatırımlarla şehir hızla gelişmeye başladı. 1973 yılında ise şehrin ismine direnişin simgesi olarak Kahraman unvanı eklendi. Kahramanmaraş, bugün hem tarihi zenginlikleri hem de doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini karşılamaya devam ediyor. Geçmişte olduğu gibi, insanların hikayeleri burada kesişiyor, farklı kültürler bir araya geliyor.
PEKİ, KAHRAMANMARAŞ İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Kahramanmaraş, tarih sahnesinde önemli bir yer tutmuş antik bir kenttir. Erken Demir Çağı ve Geç Hititler dönemlerinde başkent olarak kullanılan bu şehir, Luviler için ‘Kurkuma’, Asurlular içinse ‘Markas’ olarak biliniyordu. M.Ö. 711 yılında Asurlular tarafından fethedilince, resmi adı Markas olarak değiştirildi. Osmanlı döneminde ‘Maraş’ adıyla anılmaya devam eden şehir, Kurtuluş Savaşı sırasında gösterdiği direnişle dikkatleri üzerine çekti. Savaş sonrası, tüm şehir İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi. 07 Şubat 1973'te ise Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla ‘Kahraman’ unvanını aldı. Bu unvan, şehrin kahramanlıkları ve cesareti ile ilgili bir onur simgesi haline geldi. Kahramanmaraş, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve her dönemde önemli bir kültürel ve stratejik merkez oldu.