Pazartesi gecesi ilginç ve bir o kadar da trajik bir 90 dakika izledik.

5-5 bitebilecek bir maç, 5-0 gibi ağır bir skorla sonuçlandı Antalyaspor adına.

Maçın son dakikalarında televizyonun karşısına geçen bir Antalyaspor taraftarı, skorboardda yazan rakamları gördüğünde kızmakta haklıydı. Ama işin gerçeği böyle miydi? Gerçekten Antalyaspor bu skoru hak edecek bir oyun mu oynadı? Maçın hakkı bu muydu?

Aslında kırmızı beyazlılar maça çok doğru bir stratejiyle başladı. Galatasaray hücum ederken 4-5-1 dizilimiyle topun arkasına geçip kaptığı toplarla çok hızlı bir şekilde rakip yarı sahada gol aradı. İstanbul deplasmanından puan ya da puanlar çıkartmak istiyorsanız rakibinizi ceza sahanızdan uzak tutmak adına her türlü önlemi almanız gerekiyor ne yazık ki!

Bu taktik 17'nci dakikaya kadar çok doğru bir şekilde işledi Antalyaspor adına. Galatasaray'a hiç boşluk bırakmadı. Ta ki meşin yuvarlak Doğukan'a çarpıp ağlarla buluşuncaya dek.

Aslında geriye düştükten sonra da oyun planından taviz vermedi kırmızı beyazlılar. Ligimizin kalitesi ve oyuncu yapısı gereği bu tür zorlu deplasmanlarda geriye düşen takımlar genellikle oyun disiplininden koptukları için sahadan hüsranla ayrılırlar. Evet, Antalyaspor'da ağır bir sonuç aldı. Ama bu durum kırmızı beyazlıların kötü performansı nedeniyle değil, Galatasaray kalecisi Muslera'nın harika performansı sonrası oldu.

Kırmızı beyazlılar önemli pozisyonlar da buldu. Aslında futbolun altın kuralı işledi. Atamayana fazlasıyla attılar. Antalyaspor'un kaçırdığı her pozisyon ne yazık ki kalesine gol olarak geri döndü.

Eleştirilerin aksine bence Antalyaspor, bu sezon en iyi deplasman performansını sergiledi Galatasaray karşısında. Hani hep derler ya topun canı vardır, önce o kaleye girmek isteyecek diye. Aynen öyle oldu Pazartesi gecesi.

Hemen hemen bütün istatistiklerde Galatasaray ile başa baş bir grafik sergileyen Antalyasporlu futbolcular, futbolun azizliğine uğrayarak sahadan 5 farklı sonuçla ayrılsa da bence maçın kazananı oldu.

Beni tek korkutan ligin boyunun kısalması ve düşme hattı ile aradaki çarkın çok daralması. Antalyaspor ile 16'ncı sıradaki Göztepe'nin arasındaki puan farkı sadece 5. Ve bu fark 2 mağlubiyette kapanabilecek bir fark.

Ben, ikinci devrenin başlarında Antalyaspor'un gidişatı kötü, iyi futbol oynamıyor ve bu durum ilerleyen haftalarda başımıza iş açabilir dediğimde konuşmak için çok erken diyenler bugün tehlikeye dikkat çekip herkesden fazla bağırmaya çalışıyor.

O ne demiş, bu ne yapmış benim için çok önemli değil. Önemli olan Antalyaspor'un bundan sonraki süreçte nasıl bir performans sergileyeceği.

Çok kritik bir 9 hafta var önümüzde.

Takım, Pazartesi gecesi oynadığı futbolu diğer maçlara da yansıttığı sürece hiçbir problem yok. Ancak aksi bir durumda zor günler bizleri bekliyor olacak.

Şimdi kritik derbiyi düşünme zamanı.

Gerek oynadığı oyun, gerekse kadro yapısı itibariyle bana göre Alanyaspor, Antalyaspor maçına çok daha rahat çıkacak.

Bakalım sonuç nasıl olacak?

Bekleyip görelim.