KÜLTÜR - SANAT

Akdeniz'in görenleri hayran bırakan mirası

Akdeniz'in kıyısında, üç limanı ve görkemli su kemerleriyle ticaretin ve kültürün merkezi olmuş Phaselis Antik Kenti, tarihi boyunca Likya’nın en önemli liman kentlerinden biriydi. Günümüze ulaşan kalıntıları ve doğal güzellikleriyle bu eşsiz antik kent, geçmişin izlerini keşfetmek isteyenleri büyülüyor

Antalya'nın Kemer ilçesinde yer alan Phaselis Antik Kenti, binlerce yıl öncesine dayanan tarihi kalıntılarıyla keşfedilmeyi bekleyen bir açık hava müzesi. Phaselis Antik Kenti, Akdeniz'e uzanan küçük bir yarımada üzerinde yer alıyor ve tarihi M.Ö. 7. yüzyıla kadar uzanıyor. Rodoslu kolonistler tarafından kurulduğu düşünülen bu antik kent, coğrafi konumu itibarıyla önemli bir liman merkezi olma özelliği taşıyor. Yarımadanın kuzeyinde, kuzeydoğusunda ve güneybatısında olmak üzere üç limanı bulunan Phaselis, gemi betimlemeleriyle süslenmiş sikkeleri ve agoralarıyla ticaretin merkeziydi.

İKİ BÖLGENİN SINIRINDA, BÜYÜK İSKENDER'İN ŞEHRİ
Phaselis, tarihsel olarak farklı bölgelere bağlı olarak kabul edildi. Bazen Likya, bazen ise Pamfilya bölgesinin bir parçası olarak gösterilen şehir, aslında her iki bölgenin sınırları arasında yer alıyordu. Şehir, M.Ö. 5. yüzyılda Persler'in, M.Ö. 4. yüzyılda ise Karya Satraplarından Mausolos'un egemenliğine girdi. Şehir tarihinin en renkli anlarından biri ise M.Ö. 333 yılında Büyük İskender'in Phaselis'e gelişi ve altın taçla karşılanması olmuştu.

ROMA DÖNEMİNDE PHASELİS
Tarihi boyunca pek çok kez el değiştiren Phaselis, M.Ö. 167'de Likya Birliği'ne katılarak birlik sikkeleri basmaya başlamıştı. Roma egemenliğine girmesiyle M.Ö. 43'ten itibaren şehirde büyük bir yeniden yapılanma süreci başlamış ve en az 300 yıl sürecek bir refah dönemi yaşanmıştı. Roma İmparatoru Hadrian, 129 yılında şehri ziyaret etmiş ve bu anıyı ölümsüzleştirmek için şehirde anıtsal bir tak inşa edilmişti. Ayrıca, şehirdeki en dikkat çekici yapılar arasında su kemerleri de yer alıyor. Kuzeydeki kaynaktan şehre su getiren bu kemerler, antik mühendislik harikalarından biri olarak günümüze ulaştı.

PHASELİS’İN ÇÖKÜŞÜ VE TERK EDİLİŞİ
Phaselis, Bizans döneminde de önemini sürdürdü, 451 yılında Kadıköy Konsülü'ne katılan şehirlerden biri oldu ancak 7. yüzyılda yaşanan Arap akınları ve 8. yüzyılda yeniden yaşanan refah dönemi sonrasında Phaselis, 1158’deki Selçuklu kuşatmasının ardından önemini kaybetti. Depremler ve limanının işlevini yitirmesi, şehri terk edilme sürecine soktu. 13. yüzyılın başlarından itibaren tamamen terk edilen şehir, günümüzde Roma ve Bizans dönemine ait kalıntılarıyla dikkat çekiyor.

PHASELİS’İN İHTİŞAMLI KALINTILARI
Phaselis’in kalıntıları arasında, şehrin ana aksını oluşturan ve kuzey-güney limanlarını birleştiren geniş cadde öne çıkıyor. Bu cadde üzerinde sıralanan agora, tiyatro ve hamam kalıntıları, şehrin zengin sosyal hayatını gözler önüne seriyor. Tiyatronun karşısındaki agorada Bizans dönemine ait küçük bir bazilikanın kalıntıları yer alırken şehrin mezarlık alanı ise kuzey limanının arkasındaki yamaçta bulunuyor.

PHASELİS’TEKİ GİZEMLİ YAPILAR VE ANTİK MÜHENDİSLİK HARİKALARI
Phaselis’te ayrıca Athena Tapınağı gibi henüz keşfedilmemiş yapıların olduğu düşünülüyor. Şehirdeki anıtsal yapılar, özellikle su kemerleri ve hamam kalıntıları, Antik Roma ve Bizans dönemlerinin mühendislik ve mimarlık bilgisi hakkında önemli ipuçları sunuyor.

Günümüzde Phaselis, tarihseverler ve arkeoloji meraklıları için önemli bir keşif alanı olmaya devam ederken Antalya'nın doğal güzellikleri ile birleşen tarihi dokusu, ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunuyor.