ANSİAD'ın bu geleneksel ödüllerini çok önemserim.
Acayip keyifli ve heyecanlı.
Hele ödül gecesi.
Şıklıkta birbirleriyle yarışan hanımefendiler, beyefendiler.
Zarafetin ve nezaketin doruk yaptığı muhteşem bir atmosfer.
Ayaküstü sohbetler, kulisler.
Antalya iş dünyasının kalbi tüm heyecanıyla o gecede atar.
Yani ANSİAD'ın bu gecesine don gömlek gidemezsiniz.
Papyonlu işadamlarının arasından kabanla sıyrılıp sahneye gömlekle kendinizi atamazsınız.
O gecede dangul dungul konuşamazsınız.
Pespaye yaşantınıza kendinizce bir felsefe yükleyip orada küstahlaşamazsınız!
.....
Şimdi, künyesinde sahibi göründüğü gazetesi FETÖ soruşturmasından kapatılıp kapısına kilit vurulan, günlerce vatana ihanet ettiği tescillenmiş bir cemaate yataklık yayınlar yapan, daha sonra bir yerel televizyon ve radyodan kendisine tanınan program imkanından yararlanarak hükümete ve yerel iktidara taraflı(!) olarak sürekli eleştiriler yapan, insanların kişilik haklarına saldıran vatandaşa ANSİAD Radyo programı ödülü vermiş!
Ödülün nasıl verildiği jürinin sorunu.
Ne var ki, ANSİAD gecesinde bu vatandaşa ödülünü Ak Parti İl Başkanı’na verdirmeye kalkarsanız sizin kuruluşunuzun yaşadığınız şehirde olup bitenlerden ne kadar uzak olduğunu gözler önüne serersiniz.
Bu bir gaftır!
Bunu birileri inatlaşma diye yorumlayabilir.
Bunu birileri siyasi nezaketsizlik diye yorumlayabilir.
Allahtan Ak Parti il Başkanı Rıza Sümer büyük olgunluk göstermiş. Yoksa ANSİAD'ın gecesine hiç de hoş olmayan bir gerginlik yaşanabilirdi.
Bu da hepimizi üzerdi!...
Biz anlatırız
Yurt dışında Türkiye aleyhinde oluşturulan imaj ve algı problemlerinin önüne geçmek ve Antalya'nın güvenli bir kent olduğunu vurgulamak için harekete geçtik. 374 bin Avroluk bir bütçeyle Avrupa ülkelerinde medya kuruluşlarıyla buluşmalar gerçekleştirilecek ve Antalya lehine algı ve imaj operasyonu yürütülecek.
Kimse pes etmiyor. Etmeyecek de.
Turizmci direniyor, esnaf, üretici, sanayici, tüccar, vatandaş direniyor.
Çekler patlıyor, senetler kırılıyor, kepenkler kapatılıyor.
Dolar manyaklaşıyor, bankacı kuduruyor.
Ankara'daki siyasi krize...
Dip yapmış ekonomiye...
Pazarda kabağın, patlıcanın dellenmiş fiyatlarına rağmen herkes direniyor.
Ülkemize musallat olmuş içten ve dıştan hainlere karşı hepimiz deriniyoruz.
Çarşıdayız, pazardayız.
Lokantada, sinemada, alışveriş merkezlerindeyiz.
Hainlerin yaratmak istedikleri 'terör korkusu'na milletçe direniyoruz....
Yarın Avrupalılara ülkemizin güvenli olduğunu anlatacağız.
Öteki ay Rusya'ya, daha sonra Uzakdoğu’ya gideriz.
Vatan haininin inine gireriz.
Belki de birileri bizim bu direnme gücümüzün farkında değil.
O zaman biz anlatırız...