KÜLTÜR - SANAT

Bursa’nın ismi nereden geliyor?

Osmanlı İmparatorluğu’nun doğduğu yer ve ilk başkenti olan Bursa’nın adının nereden geldiğini biliyor musunuz? Tarihi ve doğal güzellikleriyle göz kamaştıran kente dair pek çok insanın merak ettiği konuyu sizler için araştırdık. İşte detaylar…

Bursa’nın tarihi, yüzyıllar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir hazine gibi. 8500 yıl önce burası, yerleşik hayata geçen ilk tarım topluluklarının yaşam alanıydı. O dönemlerin insanları, bu bereketli topraklarda köyler kurdu, zamanla yüksekçe toprak yığınları olan höyükler oluşturdu. Bursa’nın çeşitli yerlerinde keşfedilen yaklaşık 30 höyük, bu kadim yaşamların izlerini günümüze taşıyor. Tarih sahnesine baktığımızda, M.Ö. 1200’lerde Hitit Devleti’nin çöküşüyle birlikte Bursa bölgesi, Balkanlardan Anadolu’ya gelen Bityn ve Tynin gibi toplulukların istilasına uğradı. Bu topluluklar, birleşerek Bithynia Krallığı’nı kurdu. Zamanla Perslerin ve İskender’in hakimiyeti altına giren bu topraklar, önemli bir kültürel merkez haline geldi. Antik çağda, bölgedeki İyon şehirleri birçok koloni kurarak Bursa’nın çevresine yeni hayatlar getirdi. İznik, Gemlik ve Mudanya gibi antik kentler, geçmişin derin izlerini bugünlere taşıdı.

Hıristiyanlık döneminde, Uludağ eteklerinde, içinde sayısız kilise ve manastır barındıran kutsal mekanlar yükseldi. Bu da Bursa’nın dini bir merkez olmasına katkı sağladı ancak Türkler, 1080 yılında bu bölgeye ilk adımlarını attığında, tarih bir başka yön almaya başladı. Selçuklular, 1087-1097 yılları arasında İznik’i fethederek Anadolu’nun kalbinde yeni bir dönem başlattı. Osmanlı Beyliği, 1299 yılında Söğüt’te kurulduğunda, Bursa da bu yeni devletin ilk başkenti oldu. Yıllarca süren kuşatmalar sonucunda, 1326 yılında Bursa, Orhan Gazi tarafından fethedildi. Bu zafer, Osmanlılar için büyük bir dönüm noktasıydı. Orhan Gazi, Bursa’yı başkent yaparak burada birçok eser inşa ettirdi ve imparatorluğun temellerini sağlamlaştırdı fakat 1453’te İstanbul’un fethi, bu güzel şehrin başkentlik özelliğini sona erdirdi. Artık Bursa, manevi bir başkent olarak anılmaya başladı; tarihi camileri, medreseleri ve kültürel zenginlikleriyle anılmayı sürdürdü.

Yıllar sonra, Kurtuluş Savaşı sırasında Bursa, Yunanlıların işgaliyle zor günler geçirdi ancak halk, bağımsızlık mücadelesini sürdürdü. Nihayet, 11 Eylül 1922’de Bursa, özgürlüğüne kavuştu ve bu zafer, Mudanya Mütarekesi’nin imzalanmasıyla taçlandı. Bursa, geçmişten gelen tüm bu zenginlikleriyle sadece bir şehir değil, aynı zamanda bir tarih kitabı gibi. Her köşesi, her sokağı, tarihin derin izlerini taşıyor.

PEKİ, BURSA İSMİ NEREDEN GELİYOR?

Şehrin ismi ile ilgili anlatılan bir efsaneye göre, bir zamanlar, Hz. Süleyman, tahtında havada süzülürken Uludağ’ın en yüksek zirvesine iner. Etrafına göz atarken veziri Asaf Berhaya şöyle der: “Şu geniş vadide, gönle huzur veren bir güzel şehir olsaydı, ne hoş olurdu!” O anda cinler ve onlara hizmet eden hayvanlar, hemen cevap verirler: “Ey Allah’ın Resulü, Nuh Tufanı’ndan önce burada büyük bir şehir ve kale vardı. O kaleyi cinler yapmıştı. Biz buraya askerle geldik ama fethedemedik. Tufan geldiğinde, o büyük kale sular altında kaldı ve zamanla adı unutuldu.” Hz. Süleyman; cinleri, perileri ve insanları çağırarak burayı kazmaya ve temizlemeye yönlendirdi. Taşlar ve topraklar bir bir ortaya çıkarken kalenin surları ve duvarları da gün yüzüne çıktı. Çalışma devam ederken lodos rüzgarı birden esti ve kalenin gizemli yapıları daha da belirginleşti. O sırada kara bir dev ortaya çıktı ve kalenin altında tılsımlı bir define olduğunu söyledi. Dev, “Eğer onu bulursanız kıyamete kadar tüm dünyaya yeter” dedi ama başka bir dev buna karşı çıktı ve “Bulunmaz!” dedi. İki dev tartışmaya başladı. ‘Bulunursa’ ve ‘bulunmazsa’ üzerine süren bu çekişme, gergin bir havayı doğurdu. Hz. Süleyman, devlere emir verdi ve defineyi bulmalarını istedi. Sonunda define bulundu ve şehir onarıldı. Bu yeni şehre de ‘Bulursa’ adı verildi. Efsaneye göre Bursa adının buradan geldiği düşünülüyor.

Efsaneleri bir kenara bırakıp tarihe baktığımızda iki farklı görüş ortaya çıkıyor. Bu görüşlerden ilki Bitinya kralı I. Prusias’a dayanıyor. Trakya’dan gelen Bitinyalıların Kralı I. Prusias, Kartaca Kralı Hannibal ve askerlerinin desteğiyle Hisar Bölgesi'nde bir Kale Kent inşa ettirdi. Bu kent, Kral Prusias’ın ismine atfen ‘Prusa’ olarak adlandırıldı. Osmanlılar şehri ele geçirdiğinde, ismi önce ‘Brusa’ya, ardından da ‘Bursa’ya dönüştü.

Bir başka görüş ise Bursa’nın isminin, ‘hisar’ anlamındaki ‘Pura’ ve ‘kent’ anlamındaki ‘issa’ kelimelerinden türediği yönünde. Bitinya Kralı Prusias, ‘Kale Kentli’ anlamına gelen ‘Proasalı’ olarak anılıyor. Yani, Bursa’nın adı doğrudan Kral Prousias’tan değil, aslında bu kralın adının ‘Proasalı’ olarak anılırken ‘Prousa’ şekline dönüşmesi ile Bursa’yı ifade etmesiyle ortaya çıktı.