Korkuteli gelişi Döşemaltı’na Termesos/Çığlık yolundan girişi çok severim. Arkanızı Bey dağlarına yaslayıp sağlı sollu zeytin ve nar bahçelerinin arasından ilçeye girersiniz. Tek tük evler yapılsa da bu bölgedeki tarım alanlarının varlığı insana huzur verir.Bayram sonrası öyle yaptık. Çığlık yolunu bitirirken karşımıza Döşemealtı Merkez Caminin heybetli görüntüsü çıkıyor artık!
Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç’in kent meydanından sonra üzerinde durduğu önemli projelerden birisi Merkez Camii.
Ne zamandır bunu tartışmak istiyordum, tam denk geldi hanımla başladık sohbete.
Ben bölgenin sanki böylesine heybetli bir camiye gereksinimi olmadığı noktasında düşünüyordum. Camiinin yerine başkan Genç ve tüm Döşemealtılılar sanki bir sağlık kompleksinin temellerini atabilirlerdi.
‘Öyle değil!’ dedi bizim hanım ve ekledi;
‘Günümüzde yaşayan tüm dinlere baktığımız zaman mabetler insanların en vazgeçilmez kutsal mekanları olmuştur. Her yerleşim alanının temelinde mabet mevcuttur. Ve şehirleşmenin ana unsuru olarak her zaman olmuştur olacaktır….
Gel istersen yapımı devam eden caminin yakınında pazar yeri var. Orada bir anket yapalım, ‘Hastane mi istersiniz camimi’ diye. Yüzde doksan cami çıkacaktır!’
Döşemealtındaki büyük fotoğrafa bakıldığında ilçenin değişik semtlerinde iş adamlarının destekleriyle yapılmış bir çok cami olmasına rağmen ilçe merkezinde böylesine büyük bir camiye ihtiyaç olduğu oraya çıkıyordu.
Ancak bu bölgeye tam donanımlı bir hastane şarttı!
‘Bak’ dedi.
Geçtiğimiz hafta şahit olduğum bir olay anlatacağım sana. Müthiş keyif aldığım bir olay;
Cuma pazarına erken gittim. Pazarcı esnafı güne dua ederek başladılar. Pazarcılar, o anda orada alış veriş için bulanan vatandaşlarla birlikte ellerimizi açtık ve hoparlörden şu dua okundu;
‘Bize bizden yakın olan rabbim, işlerimizi kolaylaştır, rızkımızı bollaştır. Haramdan uzaklaştır, helâline yaklaştır, bizi hoşnutluğa ulaştır. Her türlü zorluktan, varlık içinde darlıktan, kibir ile mağrurluktan, aldatmak ve aldatılmaktan, sonunda pişmanlıktan sen bizi koru. Ticaret ve kazançlarımızı bereketli eyle…’
Muhteşem bir haz duydum…
….
Ortaya çıkan şuydu. Yıllardır halk ile ilişki kurmakta zorlanan CHP’li Belediye başkanları halkın ne istediğine hiç dikkat etmedi. Halkın yaradanı ile kendi rabıtasını kendi kurmasını, kendi duasını kendi yapmasını, kendi namazını kendi kılmasını bekledi. Kimse yaradanı ile arasına girmek istemedi.
CHP’li belediye Başkanları bunları hiç yapmadığı gibi hiç yapmayacağının da hep sinyallerini verdi.
Peki o sessiz ve sakin kimliğiyle CHP’li Belediye başkanı Turgay Genç bunu mu düşünmüştü?
Eğer başkan böyle düşündüyse yakında ibadete açılacak Merkez Caminin cemaatinin düşünceleri de ondan yana olacaktır!