TÜRKİYE’NİN turizm başkenti Antalya’da yazın yavaş yavaş son bulması nedeniyle şehrin en kalabalık günleri yaşanıyor. Tam da bu noktada daha önce bu sayfalarda özellikle genişçe yer verdiğimiz gibi Antalya’ya özgü başka değerler ve özelliklerin ne olduğu arayışı başlıyor. Antalya, tarihi yapısı ve birbirinden eşsiz plajlarıyla hem yerli hem de yabancı turistlerin gözdesi konumunda. Türkiye’nin önemli turizm şehirlerinden biri olan Antalya’da pek çok eşsiz doğal güzellik bulunmaktadır. Dünyanın en çok ziyaret edilen destinasyonlarından biri olan Antalya, mağara oluşumu bakımından oldukça zengin bir il olup Türkiye’de turizme açık mağaraların önemli bir kısmına ev sahipliği yapmaktadır. Antalya’da yaklaşık 500 kadar mağara tespit edilmiştir. Bunlardan yalnızca birkaç tanesi uluslararası öneme sahiptir. Bugün Alanya’da bulunan doğaüstü bir görüntüye sahip olsa da adı yeteri kadar duyulmayan Fosforlu Mağarası’nı inceleyeceğiz birlikte. Damlataş Mağarası tarafında yer alan üçüncü mağaradır. Küçük bir kayıkla içine girilebilen bu mağara, yapı ve görüntü itibariyle jeolojik değeri olan ilginç bir doğal güzelliktir. Geceleri içi çok aydınlık olan mağaranın fosfor parıltıları gündüzleri de fark edilmektedir. Öncelikle Fosforlu Mağarası adını nereden almış buna bakalım.
İSMİNİ NEREDEN ALMIŞ?
Damlataş tarafında bulunan Fosforlu Mağara jeolojik yapısından kaynaklanan zemini, geceleri ay ışığının yansıması sebebiyle fosfor gibi parlamaktadır. Gündüzleri de fark edilen bu parlaklık mağaraya ismini veren unsurdur. Küçük bir kayıkla içine girilebilen bu mağara, yapı ve görüntü itibariyle jeolojik değeri olan ilginç bir doğal güzelliktir. Geceleri içi çok aydınlık olan mağaranın fosfor parıltıları gündüzleri de fark edilmektedir. Bu mağaraya, fosforlu renginden dolayı fosforlu mağara denilmiştir.
Fosforlu Mağara ülkemizin en fazla yerli ve yabancı turist ağırlayan illerinden Antalya’nın Alanya ilçesi sınırlarında bulunmaktadır. Fosforlu Mağara’ya karayolu kullanılarak gitmenin imkânı yoktur. Kayalıkların denizle buluştuğu noktada bulunan Fosforlu Mağara’ya ulaşım sadece deniz yoluyla sağlanmaktadır. Fosforlu Mağara’nın bu kadar doğal yapısını koruyarak kalmasında karadan ulaşım olmaması önemli bir paya sahiptir.
21 ENDEMİK BİTKİ TÜRÜ
Muhteşem güzellikteki oluşumlu kayalık sistemleri kızıl çamlarla olağan üstü kombinasyon halindedir. Bölgesinin bütün ekolojik şartlarına sahip sahada, bitki örtüsü deniz kıyısında fıstık çamları ile başlar, yükseldikçe kızılçam, karaçam ve 1000 metrenin üstünde sedir ağaçları görülür. Saha sınırları içinde 1000 e yakın bitki türü ve bunların içinde de 21 endemik bitki türü bulunuyor.
Bu muazzam mağara, yapı ve görüntü itibariyle jeolojik değere ve ender bir doğal güzelliğe sahiptir. Mağaranın sonunda ayakta durabilecek kadar kumluk bir oda bulunuyor. Yörenin jeolojik yapısı genellikle kalker ve serpantin kayaçlarından meydana gelir. Kayalıklar arasındaki mağaraya yüzerek gidilebiliyor. Fosforlu Mağara, maceracı ve yeni yerler görmek isteyenlerin seveceği bir yer. Yaklaşık 40 metre uzunluğundaki bu mağaraya fenerler eşliğinde giriliyor.
SESSİZ SAKİN EL DEĞMEMİŞ BİR DOĞA
Akdeniz’in muhteşem doğal güzelliğinin ortasında, yorucu ve stresli bir günün yorgunluğunu atmak için gezi listelerinde olması gereken bir yerdir. Şehrin keşmekeşinden yorulanlar ve tatilde sessiz sakin el değmemiş bir doğa arayanların gürültüden uzak doğayla baş başa olması için tercih edilebilecek yerler arasında yerini almaktadır. HABER/BUSE ER