Attalos yurdu anlamına gelen Antalya, Bergama Krallığı döneminde kurulmuş bir şehirdir. Antik yerleşimler bakımından yalnızca Türkiye için değil dünya genelinde de en zengin şehirlerden birisidir. Günümüzde arkeologlar tarafından çokça ilgi gören antik kentler Antalya'nın turistik açıdan ilgi görmesinde de büyük rol oynuyor. Pamphylia yani çok verimli anlamında da anılan, hem tarihi hem de doğal güzellikleri bakımından oldukça zengin bir kent. Hem merkezde hem de ilçelerinde çok değerli antik kentler bulunduruyor.
Özellikle farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Kumluca, Antalya’nın önemli ilçelerinden biridir. Bölgedeki antik kentler yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça ilgi görmektedir. İlçede birçok önemli antik kent bulunmaktadır. Bu yazımızda bu kentlerden birini ele alacağız sizlerle, Korydalla Antik Kenti.
M.Ö. 480 YILINDA
Coriydalla Antik Kenti Antalya’nın Kumluca ilçesinin batısında, ilçe merkezine 1 km. uzaklıkta, Spratt ve Forbes tarafından bulunan kitabe sayesine yeri tespit edilen kent, iki tepe ve eteklerinde, günümüzdeki Hacıveliler köyü yakınlarında, kurulmuştur. Adından ilk defa M.Ö. 480 yılında bahsedilmiştir.
Bizans döneminde ise gelişme göstererek adından söz ettirmiştir. İmparator Marcus Aurelius’un onurlandırdığı bir heykel kaidesi aracılığıyla ismi kesinlik kazanan Coriydalla adı, Yunanca ‘Korydos’ (tarlakuşu) kelimesinden türetildiği söylense de M.Ö. 5. yüzyılda Pers ordusuna yol gösteren Coriydallas adında Romalılara göre casus birinin ismiyle zikredildiği için, aslında adını bu kişiden aldığına dair de bir rivayet bulunmaktadır.
Kent adına III. Gordiaus ve Tranquillina döneminde sikke basılmıştır. Roma döneminde varlığını sürdüren kent, ancak Bizans ve Geç Bizans döneminde gelişme gösterebilmiştir. Zamanla kıyı şehirlerine doğru yapılan göçler nedeniyle, şehir önemini kaybetmiştir. 11. yüzyılda Tekeoğulları Türk boyu bölgeye gelip ova üzerinde yerleşerek günümüzdeki Kumluca yerleşiminin temelini oluşturur.
Antik kentteki başlıca eserler hamam, suyolu ile Büyük ve Küçük Asar Tepeler üzerinde bulunan sarnıçlar ve kaya mezarları bulunmaktadır. Büyük Asar Tepesinin güneybatısında yer alan Küçük Asar tepesinin barı yamacında altı adet kaya mezarı vardır. Mezarlardan bir tanesinde L şeklinde yerden yüksekliği 0,80 m. olan bir kline bulunmaktadır. Mezarlardan bir diğeri ise çift katlı klinedir. Diğer iki mezar tonozludur. Küçük asar Tepesinin güneydoğu yamacında antik kaynakların belirttiği tiyatro bulunmakta ise de bugün toprak üzerinde hiçbir iz kalmamıştır. Tepenin ilçe tarafına yakın eteğinde bir kaya mezarı, hemen onun üzerinde tekne kısmı kayaya oyulmuş, oldukça harap bir lahit bulunmaktadır. Büyük Asar tepesine doğu tarafından çıkıldığında, kayalar arasında sur duvarları olduğu tahmin edilen yer yer kalıntılara rastlanır. Tepeye ulaşan karaya oyulmuş merdivenlerden çok az bir kısmı günümüze kadar korunabilmiştir. Tepede sarnıçlar bulunmaktadır. Bunların bir kısmı kayaların şekline göre oyularak yapılmış sıvalı yapılarken bir kısmı dikdörtgen plan göstermektedir. Söz konusu mezar ahşap mimari örneği göstermektedir kaya mezarlarının içi üç klinelidir. Çok harap durumda olan ve kesin bir planı belirlenemeyen hamam, Büyük Asar Tepesi ile Küçük asar Tepesi arasındaki düzlükte yer almaktadır. Hamamın alt katında tuğladan yapılmış hipocaust sistemi izlemektedir.
HEM TARİHİ HEM DE GÖRSEL BİR ŞÖLEN
Antik kent, çevresindeki doğal güzellikleriyle de ünlüdür ve birçok turist tarafından ziyaret edilmektedir. Her yıl on binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilen Kumluca ’nın simgelerindendir. Bölgeyle özdeşleşen mimari yapısıyla oldukça dikkat çeken Korydalla Antik Kenti, ziyaretçilerine hem tarihi hem de görsel bir şölen sunmaktadır.