2003 yılında hayatımıza giren, yakışıklı, karizmatik ve cool korsanımız Jack Sparrow, yeni hikayesiyle karşımızda…Jack Sparrow kışkırtan aurasıyla sinema perdesinde göründüğü ilk an, yüzlerde tebessüm ve kalplerde ufak bir heyecan oluşturmayı başarıyor.
Üç boyutlu gözlüklerimizin arkasında, biz heyecanlı sahnelerin etkisindeyken, yıllar öncesinden gemisinin içinde hapsolan Kaptan Salazar ortaya çıkar. Salazar, henüz Jack Sparrow’un Siyah İnci’siyle denizlerdeki ilk kaptanlık günlerinde onu ‘Şeytan Üçgeni’nde hapseden Sparrow’dan intikamını almaya ant içmiştir. Hayalet Gemisi’yle bu intikamı için yola koyulan Salazar’ın yolu pek tabii ki Kaptan Barbossa ile kesişir.
Bu arada ilk filmden hatırladığımız Orlando Bloom’un canlandırdığı Will’in oğlu Henry, babasını denizlerin altında hapis kaldığı yerden kurtarmak için ‘Poseidon Asası’nı bulmak zorundadır. Başka ilham veren bir hikayenin kahramanı astronom Carina’da ona bıraktığı gizemli defterin rehberliğinde, babasını bulmaya çalışmaktadır. Tüm bu kahramanlar biraraya geldiğinde, hepsinin hayat öyküsünde bir diğerinin izi olduğunu fark ederiz. Onları bekleyen yeni maceralarda hepsi aradığı gizemlere ulaşır ama bu bana yetmez tabii. Karayip Korsanları ‘nın hikayesi nereden, nasıl doğmuştur diye araştırdım hemen. Google sağolsun, Kaptan Barbossa’nın bizim denizci Barbaros Hayrettin Paşa’dan esinlenilip yazıldığını öğrendim. Ayrıca, asıl isimi John Ward olan bir denizcinin, 1558 yılından itibaren denizlerde korsan olarak yaşamını sürdürdüğünü ve‘Jack Birdy’ diye bir lakabı olduğunu da öğrendim. John Ward, Akdenize açıldığı yıl tüm mürettebatıyla Müslümanlığı seçmiş, ismi artık Yusuf Reis olmuş. Hatta Karayip Korsanları serisinin senaristlerinin bu tarihi bilgiye istinaden, Jack Sparrow'un şapkasına ay yıldız işlemeli bir aksesuar taktıkları söyleniyor. Şimdi dönüp ilk serileri daha dikkatli izlemeliyim. Az kalsın yazmayı unutuyordum, eğer oyunculuğunu beğeniyorsanız, bu filmde Javier Bardem’ e bir kez daha hayran kalabilirsiniz. İzlediğim en çekici hayaletti Salazar.