İçimdeki cehennemin alevi küllenmiyor. Eskiden, başka sebeplerden kavrulan kalbim şimdi vicdan azabıyla sert bir imtihandan geçemiyor. Suçluluk duygusunun mahvolmuş bir esiriyim. Benim boncuk bakışlı, minik suratlı, kısa kuyruklu kediciğim, dün ben evde yokken balkondan düşmüş. Taksiyle 20 dakikalık mesafeden sonra siteye geldiğimde, onu düştüğünde gören apartman görevlimizin tarif ettiği yerlerde, sonra sitenin içinde, dışında, tüm arabaların altında, her yerde aradık. Yıllardır oturduğumuz sitede hiç tanışmadığım komşularım saatlerce bana yardım etti. En sonunda bir arabanın motor muhafazasından sesini duyduk. Korkudan kaçıp en dar yere saklanmış. Annemden ve benden başka kimseye yaklaşmayan, kızan, dişlerini gösteren kedim yine aynı öfkeye hakim ama bu kez canı da yandığı için saklandığı yerden çıkmak istemedi. Saatler süren çalışmalar fayda etmeyince, itfaiyeyi çağırdık. Onlar arabanın altı sökülmeden bir şey yapamayacaklarını söyleyip gittiler. O saklandığı yerden çıkana kadar, yanımda suyu ve mamasıyla beklemekten başka çarem kalmamıştı ki; açık olan arabanın kaputundan onu daha net görebildik. İtfaiyeyi yeniden çağırdık. Dakikalar sonra çıkarabildiler ama o çıkış anında yüzüne bakamadım. Hissettiklerim, acı, utanç, üzüntü, kahrolma, vicdan, azabı, pişmanlık…
Keşke evde olsaydım, keşke onu asla balkonda bırakmasaydım, keşke, keşke, keşke….
Hemen Lara Hayvan Hastanesi’ne gittik. Serum taktılar, 3 gün müşahede altında kalması gerekiyormuş. Kalçasında biraz hasar varmış, bandaj sarılacak. Çok şükür iç kanaması yok.
Benim kendime dün akşamdan beri sorduğum sorular, kızgınlıklarım; olayı duyanlar tarafından yargılar, yorumlar halinde geri döndükçe keşke düşen ben olsaymışım diye diledim. Olayı öğrenenlerin yorumları, bu vicdan azabının açtığı yarayı kanatmaya devam ediyor. Sanki cani, katil ya da en düşüncesiz kedi sahibi benim ve “Konuştukça iyice vuralım ki kahrolsun, hatasını anlasın, en akıllı benim, her şeyi ben biliyorum, benim kedim olsaydı asla bunlar başına gelmezdi” dercesine konuşuyor insanlar.
Dün gece telaştan, hemen apar topar hastaneye gittiğimiz için teşekkür edemediğim, yanımda olan herkese minnettarım. Kedim iyileşse de benim yaram asla geçmeyecek. Vicdan azabı bu dünyanın gerçek cehennemiymiş. Sınavım bitmiyor.