Üniversiteye başlayan genç bir kızı olan ve 40 yaşına yaklaşan bekar bir kadın iş görüşmelerine gidince nelerle karşılaşır?
Kendisinden 20 yaş küçük çok bilmişlerin ukala tavırlarına maruz kalır. Teknolojinin yeni esaretleri sosyal ağlardan uzaksa, küçümsenir. Tecrübesi ve bilgi birikimi kimsenin umrunda değildir. O da en sonunda, zaten yaşından küçük gösterdiği için kendisine yeni bir doğum yılı seçer.
Bahsettiğim hikaye ‘Younger’ isimli bir diziye ait. 90lı yılların efsane dizilerinin (Beverly Hills, 90210, Melrose Place, Sex and the City) yazarı ve yapımcısı olan Darren Star’a ait olan bu dizinin sezonlarını iki günde izleyip bitirmiştim. Yaşım 40a yaklaşınca dizinin konusu beni daha çok etkiledi.
40 yaşındayken 26 yaşındaymış gibi rol yapan kahramanımız Liza Miller (Sutton Foster )bir de henüz 30 yaşına bile gelmemiş genç bir adamla sevgili oluyor. Dizileri seyirciler için çekici kılan özelliklerin hepsi var bu dizide: Saklanan sırlar, aşk, bilinmezlikler, aynı anda iki erkeğin hoşlandığı esas kadın, kadının kararsızlıkları, iş hayatındaki sorunlar, kadın patronlar…Beni bu dizide en çok cezbeden ise; tüm kahramanların çalışma ortamlarının güzelliği ve meslekleri. Kitap editörünün yardımcısı olan kahramanımız aslında potansiyelinin daha altındaki görevlerle meşgul oluyor. Kitap yayıncılığı dünyasında olan biten her şeyin, ilişkiler ve aşklar yumağı içinde eğlenceli bir şekilde anlatıldığı ‘Younger’ın 4.sezonu başladı. Ayrıca ‘Younger’, kadınların yaş alırken, yine güzel, bakımlı ve fit olma çabalarının kaçınılmaz gerçeğini anlatıyor seyirciye. Ve bu diziyi izlerken sanal dünyalarımızda yansıttığımız illüzyonu, her daim taze ve ilgi çekici tutabilmenin nasıl da yorucu olduğunu fark ediyoruz. İnternetin hükmettiği kişisel dünyalarımızın görünür olması da yetmiyor artık. Görünenlerin önemi niteliğin değil niceliğin değeriyle ölçülüyor. İşte bu nedenle sığ profillerle aynı yarışta olmak istemeyen olgun bir kadının, iş hayatında var olma çabası izlemeye değer. Kitap dünyasına ve yayıncılığa da ilginiz varsa ‘Younger’ı izlemenizi tavsiye ediyorum.