Magydos-Perge yolunu kumla dolduran şantiyeden bahsediyoruz bir süredir. Bölge arkeolojik sit alanı, fakat kumcular sürdüler dozerleri, kepçeleri, kamyonları tarihin üzerine. ‘Dur’ diyen de çıkmadı. Ne zamana kadar? Yapılan talanı uydu fotoğraflarından gören Deniz Kaplan duyurdu sosyal medyada. O vakit haberimiz oldu. “Onca mesele varken, antik yolla mı uğraşacağız?” diye sorabilirsiniz. Sorun. Her şey birbirine bağlıdır. Buradaki yağmaya ses etmezsen, gider daha büyük bir yağmaya girişir. Durduramazsın. Tarihin büyüğü, küçüğü olmaz. Bu alan elden giderse, bir daha geri dönmez. Bizim geçmişimiz bu. Bir hikaye, bir yaşanmışlık anlatıyor bize.
İSKENDER BURADAN GEÇTİ Mİ?
Ne anlatıyor? Büyük İskender ve Hristiyanlığı yaymak için tura çıkan Aziz Paul, Perge’ye ulaşmak için muhtemelen bu güzergahı kullandılar. Bu yolu değil belki; ama büyük ihtimalle güzergahı kullanmış olabilirler. Antik çağlarda Perge’ye ulaşan önemli yol güzergâhlarından birinden bahsediyoruz. Tersten bakarsak da; Perge’den çıkan yol Magydos limanına ulaşıyordu. Geleni-gideni çok, trafiği hızlı bir yoldu burası. Sadece bir köprü kalıntısı ve kısa bir yol günümüze ulaşmış durumda. Onlar da Aksu’nun Altıntaş ve Mandırlar mahallelerinde bulunuyor.
ANTİK ÇAĞIN İHRACAT YOLU
Antik yolun ilk kalıntısı, Altıntaş-Cihadiye arasında Soğucaksu deresinin kıyısında bulunan köprü. Bu Roma köprüsünün devamında yükselen falezlerin altında bir taş ocağı görülür. Taş ocağının hemen üzerinde, falez içerisine açılmış bir kanal bulunur. Hafif bir eğimle tepeye çıkan yol düzlüğe ulaştığı yerde giderek gözden kaybolur. Yoğun yapılaşma nedeniyle antik güzergâhın Altıntaş-Karpuzkaldıran arası kaybolmuş durumda. Pisidya kentlerinden gelen kereste ve mermerin deniz aşırı ülkelere Magydos limanından gönderildiği tahmin ediliyor. Bölgedeki Altıntaş, Karaçallı, Malaş, Kemerağzı ve Güzelbağ ocaklarının Perge’deki yapılar için taş çıkarttığını da biliyoruz. Bütün bu kereste ve mermer trafiği işte bu yolda yürüyordu.
SİT BÖLGESİNE KUM ŞANTİYESİ
Günümüze iyi durumda ulaşan, 1996 yılında I. Derece Arkeolojik Sit Alanı ilan edilerek yasal koruma altına alınan Perge-Magydus antik yolu üzerine Nisan 2024’te kum ocağı şantiyesi kuruldu. CİMER’e yapılan şikayetler sonrasında harekete geçen Antalya Müzesi bölgeye uzman gönderdi ve giden heyet talanı tespit etti. Yapılan tahrip ve işgal Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na bildirildi. Kurul da konuyu görüşüp ‘rehabilitasyon’ kararı aldı.
YAĞMAYA İKİNCİ AÇIKLAMA
Muhtemelen kumla kapatılan antik yol temizlenecek, eski haline getirilmeye çalışılacak diye sevindik. Lakin sevincimiz kursağımızda kaldı. Son durumu görmek için bölgeye giden Deniz Kaplan, işgalin tam gaz devam ettiğini gördü. Alan üzerinde drone uçurdu ve herhangi bir koruma önlemi alınmadığını, müdahale edilmediğini belgeledi. Görüntüleri de yayınladı. Bu görüntüler üzerine müzeden acil bir cevap geldi. “Daha önce de belirtildiği üzere, kurul kararı doğrultusunda, alanda biriken toprağın tahliye çalışmaları devam etmektedir” deniliyor yanıtta. “Alanda biriken” değil, şantiye tarafından özellikle doldurulan toprak bu. Kayıtlara böyle geçsin. Peki ceza? Anlaşılan o ki cezayı, şantiyenin doldurduğu alanı temizleyecek olan işçiler çekecek. Şantiye sahiplerine hesap soracak bir irade ve güç yok çünkü bu ülkede.