Bisiklet sporu biyomekanik bir spor. ‘Biyo’ kısmını insan, mekanik kısmını bisiklet tamamlıyor. Bike fitteki amaç, bu iki unsuru mükemmel bir şekilde birleştirmek. Bisikleti insan vücuduna göre uyumlandırmak. Yani protez bir bacak ya da kol gibi düşünün.

Randevumu alıp sabırsızlıkla soluğu spotbike.07’de aldım. Zafer hocamla ilk sohbetimiz ise profesyonel mi yoksa amatör mü ayrımını yaparak başladı. Çünkü yapılacak ayarlarda bu çok önemli bir faktör; profesyonel sporcularda konfordan taviz verilerek performans ön planda tutulurken, amatör sporculara bir tık daha konfor alanı sağlanıyor. Çok şükür amatörüm.

Sonrasında anatomik olarak bisiklet sporuna uygunluk testlerine geçtik. Böyle bir şey olduğunu bilseydim bisiklete başlamadan ilk işim bu testi yaptırmak olurdu. Belki de vücut olarak bu sporu yapmaya uygun değildim. Bu testlere boy-kilo oranı, üst göğüs-karın-iç bacak- kürek kemiği bölgelerinden yağ oranları ve esneklik değerim ölçüldü, kol ve bacak eklemlerin kontrol edildi.

Esneklik dışında değerlerim fena değildi hatta fazlam vardı ama eksiğim yoktu. Esneklikten kastım bel esnekliği; yani seleye oturup gidona eğilme açım; bu açıyla gidon yüksekliğim belirlendi. Yol bisikleti kullanacağım için esneklik çok önemli, hatta resimlerde ve videolarda kendimi bisikletin üzerinde gördüğümde duruşumda bir bozukluk olduğunu fark etmiştim ama neden kaynaklandığını anlayamamıştım. Bu güne kadar belimden eğilmem gerekirken üst taraftan eğilerek hep yanlış pozisyonda kullanmışım; otomatik olarak bilek ağrılarımın sebebi de ortaya çıktı. Taşlar yavaş yavaş yerine oturmaya başladı. Esneklik üzerine çalışmam gerekiyor.

‘Kaller’ prensesi oldum

Sırada ayakkabılarım vardı. Bu ayakkabılardan SPD diye bahsediliyor. Bu ayakkabılar ayağı tamamen saran alt tabanı sert bir plastikten oluşan, altına ‘kal’ takılarak özel pedallara kilitlenen ayakkabılar. Bu ayakkabılar sayesinde pedal çevirirken itme ve çekme kuvvetinden yararlanarak konfor ve performans sağlıyorsunuz. Ayakkabı seçiminden sonra altına takılacak ‘kaller’ için ayak uzunluğum ölçüldü, yere basış şeklim ve topuk açım belirlendi. Bu ‘kaller’ standart olarak başparmağı ve serçe parmağı boğum noktaları hizasına takılıyor. Burada en önemli püf noktası ise ilerde sakatlanmamanız için topuk açısının çok iyi belirlenmesi gerekiyor. Zafer Hocam bu konuda çok titiz davrandı yaptığı ölçümün sağlamasını da yaparak ilerledi.

Ayakkabılarımı da giyip bisikletimin üzerine çıktım ve en hassas ölçümler başladı. İşin içine lazerler girdi. Sele yüksekliğim krank kolu yüksekliğim ayarlandı. Krank kolu; bacaklardaki gücü pedala aktaran pedalın takıldığı ekipmandır. Ölçümler, açılar ve çok ince hesaplamalar devreye girdi. Sonunda vücudumun bütün açılarına ve esneklik değerime göre bisikletim tamamen bana göre ayarlandı.

Açıkçası bike fit bende şok etkisi yarattı. İnsan üç noktada; sele, gidon ve pedalla bisiklete temas sağlıyor. Bu üç noktanın ayarlarına etki eden faktörlerin ve açıların bütün bu ince hesapların yapılması, bakış açımı değiştirdi. Artık ne yapmam gerektiğini biliyorum.

Bugünkü halimle; boy, kilo, yağ oranım ve esneklik değerlerime göre ayarlar yapıldı. Bu oranlarım değiştiğinde ayarlar yeniden belirlenecek. Çünkü yağ oranlarım ve esnekliğim üzerine çalışacağım ve bu ayarlar tekrar değişecek. Bütün değerlerim kaydedildi ve bir sonraki bike fitte ne kadar gelişme gösterdiğimi rahatça izleyebileceğim.