Seattle'da Barış Parkı'nda elinde bir demet çiçek olan kız çocuğu heykeli...

Heykelin hemen yanında taş üstünde origami parçaları vardı.

'Hadi baba gidelim Barış Parkı'na' dedi kızım Deniz bir Seattle sabahında...

Hiroşima'ya 1945 yılında atılan atom bombası sonunda ölen binlerce çocuktan biridir Sadoka...

Ve Nazım Hikmet'in o ünlü şiirini anımsadım heykelin fotoğrafını çekerken.

Bir yandan da şiirin dizelerini mırıldanıyordum.

Sadako Sasaki'nin heykeli 1990 yılında dikilmiş. İyi Niyet Oyunları'nın açılışı sırasında yaklaşık 400 yerel okul çocuğu törene katılır. Kalabalığa 20 bin origami kağıt turna dağıtmasıyla dramatize edilir.

1977 yılında da Kanada asıllı Amerikalı yazar Eleana Coerr tarafından bir çocuk tarihi romanı yazılır. Romanda, Sadako Sasaki'nin hikayesi anlatılır.

Tam da Nazım'ın doğum gününe rastlamıştı Sadako'nun heykeliyle buluşmamız.

'Kız Çocuğu' şiirinin İngilizcesi ve Türkçesi ne güzel yakışır heykelin yanına.

Araştırmalıyım nasıl yapılabilir diye...

* * *

KIZ ÇOCUĞU

Kapıları çalan benim

kapıları birer birer.

Gözünüze görünemem

göze görünmez ölüler.

Hiroşima'da öleli

oluyor bir on yıl kadar.

Yedi yaşında bir kızım,

büyümez ölü çocuklar.

Saçlarım tutuştu önce,

gözlerim yandı kavruldu.

Bir avuç kül oluverdim,

Külüm havaya savruldu.

Benim sizden kendim için

hiçbir şey istediğim yok.

Şeker bile yiyemez ki

kaat gibi yanan çocuk.

Çalıyorum kapınızı,

teyze, amca, bir imza ver.

Çocuklar öldürülmesin

şeker de yiyebilsinler.

Nazım Hikmet / 1956