Vücudumuzun en büyük organı sayılan cildimizin bebekler için önemi, bir örtü olmaktan çok daha fazlasıdır. Yeni doğan bir bebeğin derisi; duyarlı, ince ve kolay zedelenir yapıdadır. Bu nedenle; yıkanması ve bakımı da ayrı bir özen gerektiriyor.

Bebek cildi; sıvı kaybına karşı koruma ve sıvı-elektrolit dengesinin sürdürülmesi, vücut ısısının korunması ve ısı kaybının azaltılması, antimikrobiyal defans, çevresel toksinlerden koruma, travmadan koruma, ultraviole ışınlardan koruma, dokunma duyusu sağlama gibi çok önemli fonksiyonlar icra ediyor. Bu işlevlerin tam olarak olgunluğa ulaşmasının, doğumdan sonra 12. ayı bulduğu bilimsel çalışmalarda bildiriliyor. Bu nedenle; yenidoğan bir bebeğin derisi duyarlı, ince ve kolay zedelenir yapıda.

Yeni doğanların ilk banyo zamanı ve şekli hala tartışmalı. Deri bakımı ve banyo hakkında öneriler gelenek, deneyim ve kültürel uygulamalara göre değişiyor. Bilimsel çalışmalarda doğumdan sonra ilk saatte yıkanan bebeklerle, 6 saat sonra yıkanan bebekler arasında vücut sıcaklığı açısından fark bulunmuyor. Bazı toplumlarda ise göbek düştükten sonra yıkama tercih ediliyor. Hijyen ve bakım konusunda endişelerin olduğu bizim gibi ülkelerde, bu daha uygun oluyor. Göbek düşene kadar da kaynamış, sonrasında da ılınmış su ve pamukla vücudu silmek yeterli olacaktır. Gelişmiş ülkelerdeki araştırmalarda banyo ya da silme ile göbek düşme zamanı arasında ilişki olmadığı gibi; omfalit (Göbek Deliği İltihabı) sıklığı açısından da fark saptanmamıştır. Banyo sırasında; baş, boyun dışında tüm vücut tamamen suya batırılmalı ya da oturur durumda yıkanmalıdır. Yeni doğana banyo yaptırırken; yüz, boyun, koltukaltları ve bez bölgesinde tahriş oluşmaması için özellikle dikkat etmelidir. Sünger ya da başka bir bezle yıkama ısı ve transepidermal sıvı kaybını arttırır, derinin bariyer tabakasına zarar verebilir.

Sadece suyla yıkama, eğer varsa dışkı ve yağı uzaklaştıramayacağı için yetersiz kalacaktır. Sağlıklı bebeklerde yapılan çalışmalarda, şampuan ya da suyla yıkama ile ciltten sıvı kaybında fark saptanmamıştır. Saçlar kısa, ince ve kırılgan ise şampuan gereksizdir. Şampuanlarda standart pediatrik formül bulunmamaktadır, vücut ve saç için aynı şampuan kullanılabilir. Şampuanın pH'ı gözyaşına yakın olmalı, gözleri ve deriyi yakmamalıdır. Çok kirli alanlarda sabun kullanımı gerekirse, katkısız (aşındırıcı, koku giderici, güzel koku verici, boyayıcı veya koruyucu içeren özelliklere sahip olmayan), hafif, nötral pH'lı sabun kullanılmalıdır. Sabun kullanımı, kısa (5 dakikadan az) ve seyrek (Örneğin; haftada 3 kereden fazla olmayacak şekilde) olmalıdır ve temas vücutta kirli alanla sınırlı kalmalıdır. Ovalama ve fırçalama epidermisi hasar verebileceğinden kaçınılmalı.