Süper Lig’de haftalar ilerliyor, sıralamalar değişiyor ancak Antalyaspor hiç değişmiyor.

11 haftayı geride bırakmamıza karşın takımın kadro istikrarı da sağlanabilmiş değil, oyun planı da…

Sezon başından beri ‘şu maçta çok iyi oynadık’ diyebileceğimiz tek bir karşılaşma izlemedik.

Kazandığımız maçların tamamı ligin dibine demir atan takımlara karşı.

Ligdeki iyi takımlara karşı bırakın iyi futbol oynayabilmeyi onları zorlayamadık bile.

5 hafta gol atamayan Rizespor’a mağlup olduk.

Galatasaray yürüyerek bizi yendi.

Samsunspor elini kolunu sallayarak galip geldi.

Rakip kalelere şut dahi atamadık.

Bir takım ya savunmayı, ya hücumu iyi yapar.

Biz ne savunma yapabiliyoruz ne de hücum.

Ligde 11 hafta geride kaldı; ne sistem belli, ne 11 belli, ne de oyun planımız belli.

Takım hücuma çıkamıyor, pas yapamıyor, savunma yapamıyor ama Alex hocanın yardımcısı ‘İstifa etmeyi düşünmüyoruz’ diyor. Yani hocanın adına açıklama yapıyor.

Takım sahada mücadele eder, pozisyona girer, çatır çatır top oynar kazanamaz.

Bunu alkışlarız.

‘Kazanamıyoruz ama top oynuyoruz, bu takımda ışık var’ deriz.

Antalyaspor’da ise tünel öylesine karanlık ki, ışık nokta gibi bile görünmüyor.

Üzülerek söylüyorum ben uzun zamandır Antalyaspor’u bu sezonki kadar kötü görmedim.

Olumlu anlamda hiçbir şey yazamıyorum ve söyleyemiyorum.

Bu kadar olumsuzluğun arasında hoca ile yolları ayırmak bana göre en doğru karar olacaktır.

Hoca ile el sıkışarak teşekkür edilmelidir.

Yoksa iş hiç iyiye gitmiyor…

Geçmişte ‘Tomas’ faciası yaşanmıştı.

Orda erken müdahale edildi.

Şimdi de benzer bir durum ile karşı karşıyayız ve her geçen gün aleyhimize işliyor.

Benden söylemesi…