2024-2025 eğitim-öğretim yılı başladı. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı ilk ve orta öğretim okullarında, yeni öğretim yılının ilk açılış dersi ise 'Çanakkale'den Gazze'ye Bağımsızlık Ruhu ve Vatan Sevgisi' temalı imiş. Temalar, yenilikler ve yeni uygulamalar! Misal, bu dönemde sadeleştirilmiş müfredatlar, mesleki eğitim reformları ile çevre dostu uygulamaları falan öne çıkacakmış. Pekala, başarı sizin olsun çocuklar.

***

Aslına bakacak olursanız, yaklaşık 20 milyon öğrenci için çalan ders zili, veliler için masraf zili olarak çaldı bugün. Evet, öğrenciler heyecanlı ama veliler telaşlı. Malum Eylül ayı, velilerin masraf ayı. Okul harcamaları henüz tamamlanmış değil, hele okul çantasını doldurmak hiç de kolay olmayacak gibi. Zira fiyatlar almış başını gidiyor. Ama bu harcamalar da zorunlu. Ne yapsın veliler? Yani demem o ki kırtasiye, okul çantası, forma, ayakkabı vs. derken liste de uzayıp gidiyor. Dileğimiz yeni eğitim öğretim yılı hayırlı uğurlu olsun.

***

Dedikten sonra gelelim, ağırlaşan yaşam koşulları nedeniyle tüketicinin tek 'çıkar yol' olarak bellediği kredi kartı meselesine. Kartlarda yeni bir dönem başlatılıyormuş, duydunuz mu? Neymiş efendim, artık kredi kartı limitleri, gerçek gelirle uyumlu hale getirilecekmiş. Yani artık 'ayağını limitine göre uzat' dönemi başlıyormuş. Limitinden fazlası yok. Ayı kredi kartı ile çevirenler kara kara düşünür olmuş. Alın size sosyal patlama sebebi. Yani sahiden kangren olan bir sosyal yara bu mesele. Aslında çok uzağa gitmeye gerek yok. Çevremizde yaşayan akraba, dost, ahbap kim varsa kredi kartı mağduru. Kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı da gittikçe artıyormuş. Borcunu kapatmak için bir bankadan kredi çekip diğer bankanın kredi borcunu kapatırken yaşanan faiz sarmalı... Dinliyoruz ve biliyoruz. Artık sohbetin de, sözün de özü kredi kartı borcu.

***

Emekli yaşıyor 12 bin 500 lira ile asgari ücretli yaşıyor 17 bin 2 lira ile... Yoksulluk sınırı dayanmış yüzde 65'lere. Vatandaş 'cebimizde ne para var ne tura' der olmuş. Pazar yerindeki sebzelerin etiketleri deseniz, rakam değil 'bir pişirimlik' olmuş. Ekonomiyle savaş verir hale gelen millet ise geride kalan seneleri sayıklar olmuş ama Ankara, umut vermeye devam ediyor 'ekonomide tablo iyileşiyor' derken. 2024 yıl sonu enflasyonu da, güncellenerek yüzde 33 denmiş. Eh kısmetse olur. Peki, ekonomistler ne demiş 'bu günler iyi günlerimiz'. Yapmayın Allah aşkına.