Aylardan Ekim; emeklinin zam beklentisine 'temenni' yanıtı geldi. Ve de Ankara, çok yönlü bir çalışma içinde olduklarını söyledi. Yani konu üzerinde çalışmalar devam ediyormuş. Dolayısıyla, emeklinin zam konusunun üzerine eklenecek ne bir söz, ne bir kelam kaldı. O zaman hep birlikte zamma noktayı koyalım gitsin. Zira emeklinin sabrı da umudu da tükendi. Şimdilik 'emekliden sevgiler' deyip zam konusunu unutuyoruz. Hatırlatan olursa...
***
Eylül ayının enflasyon oranlarını da hayırlısıyla karşıladık. Ne diyor Türkiye İstatistik Kurumu, kağıt üzerinde hesapladığı geçim ayarında. Eylül enflasyonu yıllık bazda yüzde 61.53 olmuş, aylık ise yüzde 4.75 olmuş. Bunun da yorumunu falan yapmaya gerek yok, görünen köy kılavuz istemez misali. Geldiğimiz noktada ülke ekonomisini, sadece ekonomistler değerlendirmiyor. Neden, eh ekonomiyle yatıp ekonomiyle kalkan vatandaşın da bir bildiği değil, pek çok bildiği var elbet. Misal, ülkemizde uygulanan ekonomi politikaları ve sonuçları. Ana haber bültenlerinde, uzman yorumlarını sıkı takip eden vatandaş, kendi çapında mecburen ekonomist oldu! Günlük sohbet yüksek faiz, yüksek kur, yüksek enflasyon. Da, bu üçü nasıl aynı anda yapılabiliyor işte onu anlamıyor ekonomist vatandaş!
***
Hani Ankara'nın önceliği enflasyonla mücadeleydi, ne oldu? Enflasyonda düşüş vaadi ertelendi gibi. Allah aşkına enflasyon düşse ne olur, düştüğü anlamı fiyatların düştüğü anlamına mı geliyor? Ekonomistler bu fahiş artışlara artık 'ekonomik sorun değil, ekonomik çöküş’ diyor biliyorsunuz. İzmirlilerin ‘bekle’ anlamına gelen kullandığı minnacık bir cümlesi vardır 'du bakalım’...
***
Anlamakta zorlandığımız bir başka mesele de ne biliyor musunuz? Şu Arabuluculuk Sistemi. Aslında epeydir uygulanıyor da 1 Eylül'den itibaren de yasal olarak zorunlu hale getirilmişti. Sahi ne oldu ev sahibi kiracı arasında işleyen arabuluculuk? Bırakın kavga dövüşü, insanlar birbirini boğazlar oldu. Ve dahi görünen o ki Arabulucu da bu sosyolojik soruna çözüm adresi olamadı. Hal böyle olunca da vatandaşın anayasal barınma hakkı çözümsüz kaldı sanki. Haydi, kalın sağlıcakla.
