De veda etmeyi de pek sevmem hani. Ama öyle veya böyle 2024'ü uğurlama vakti geldi. Ayları, haftaları, günleri, saatleri ışık hızıyla devirdik ve de yılın son gününü getirdik. 'İyisiyle kötüsüyle seni bir yıl ağırladık, artık uğurlar olsun' deme vaktidir. Ama fakat, senin de bize bi özür borcun var, henüz vakit varken özrünü dile öyle git. Biliyorsun değil mi, çok yordun bizi. İnsanoğluna yaşattıkların ne mecaza ne benzetmeye sığar. Giderayak yüksek vergileri, enflasyonu da sardın ya millettin başına. Haydi güle güle yolun açık olsun!

***

Biraz sert mi oldu ne? İki cümleyle 2024'ü uğurlayalım derken, üç mevsimlik çamı mı devirdik? Her neyse bugün yeni yıl arifesi, ne yaparsak yapalım mübah. Yeni yılın gelişini kutlamaya saatler kaldı. Kimileri plan programda, kimileri sessiz sakin. Var olan ise umut. 2025'e 'hoş geldin' derken yüreklerde coşku, dileklerde umut olsun. Ve de umalım ki gelen gideni aratmasın.

***

'Aman yolcuya küsüp de yoldan vazgeçme’ temennilerimizden sonra gelelim bu yılın bu son gününe. Yapılan yeni yıl alışverişi nedeniyle günlerdir çarşı pazar pek bir hareketliydi. Özellikle de Noel ağaçlarıyla süs püs içinde olan alışveriş merkezleri, mağazalar cıvıl cıvıl insan kaynadı. Herkes bütçesine göre sevdiklerine hediyesini aldı, yeni yıl hazırlığını yaptı. Kendince finale hazır.

***

Tüm bunlar işin keyifli ve görünen kısmıydı. Ve sona gelindi. Şimdi bir de madalyonun diğer yüzüne bakalım. Orada canı sıkılanlar var. Toplumun büyük bir kesiminde virüs misali hızla yayılan can sıkıntısı. Onların canları sıkkın. Kalabalığa karışıp, gönlünce yapmak isteyip de yapamadıklarından sıkkın. ‘Biraz daha sabır, 2025 daha iyi geçecek' vaatlerinden sıkkın. Kısacası yaşamı ertelemekten sıkkın.

***

Asgari ücretlinin 1 Şubat'ta alacağı maaş, olmuş 22 bin 104 lira, parmak hesabıyla 5 bin lira zam. O da açlık sınırında bir ücret. Asgari ücretli yine asgari yaşayacak desenize. Eh, işçi ve kamu emeklisinin de üç aşağı beş yukarı ne kadar zam alacağı da besbelli. Onun alacağı zam da asgari!.. Memlekette ne kadar çok şey tartışılıyor değil mi? Çetelesini tutuyoruz ama şimdi yazmanın ne zamanı ne de günü. Ne de olsa yeni bir yıla giriyoruz. Can sıkmanın alemi yok ama toplum yorgun, şairin dediği gibi;

"Çok yorgunum dost,

Bana ince belli bardakta

Demli bir çay.

Gerisi mı boş ver unuttuğuma say..."

Evet bazı şeyleri unutmak da güzel. Umuda sarılmak yani. İyi seneler dileğiyle, merhaba 2025.