Bazı sözler vardır… Okuduğumda, duyduğumda günlerce aklımın bir köşesinde döner. Geçenlerde okuduğum “Gül bahçenizi talan edip yerine lahana bahçesi kurabilirler” işte tam olarak böyle bir söz oldu benim için.

Her birimizin, kendine ait özel bir ’gül bahçesi’ var. Bu bahçe, değerlerimiz, inançlarımız, tutkularımız ve kimliğimizden oluşur. Bu bahçeyi her gün daha da yeşertiririz, her dakika yeni bir gül ekleriz bahçemize. Ta ki asla oraya ait olmayan biri, kaba saba adımlarla o bahçe de yürüyene kadar.

Değerlerimizin anlaşılamamasının temel nedeni, insanlar arasındaki iletişim eksikliği veya anlayış yetersizliğidir. Kimse bir başkasının zihnini tam anlamıyla okuyamaz, bu nedenle insanlar değerlerini ifade etmeli ve açık bir şekilde iletmelidir. Ancak bu tür açık iletişim her zaman mümkün olmayabilir.

Ayrıca, değerlerimizin yanlış kişiler tarafından yanlış yorumlanması oldukça yaygın bir sorun. Bazı insanlar, kişisel çıkarlarına hizmet edebilecekleri veya kendi hedeflerine ulaşabilecekleri değerleri manipüle etme eğilimindedirler. Bu, insanların kendi değerlerini sorgulamalarına veya onları değiştirmelerine neden olabilir. Ya da belki hiç bu sorgulamalara girmedikleri için sizin gül bahçenizi onların çalılıklarına yakıştırmıyor olabilirler.

Bu tür durumlarla nasıl başa çıkmalıyız? İlk adım olarak, kendi değerlerimizi tanımamız gerekir. Kendi bahçemizi, kendi değerlerimizi başka birinin tanıması bana kalırsa çok da mümkün değil. O bahçeyi kendimiz için yeşertmeliyiz.

Sonuç olarak kişisel değerlerimizi korumanın ve ifade etmenin ne kadar önemli olduğunu hatırlamalıyız. Bu değerler kimliğimizin temel taşları, bizi biz yapan şeyler, bizim renklerimiz. Lahana bahçesi de güzel tabi ama kimsenin gül bahçenizi talan etmesine izin vermeyin. En azından ben artık öyle yapıyorum. Ya da belki gülün değerini anlamamız için o lahana bahçesine ihtiyacımız vardır kim bilir?