Bülent Özkaya’yı çok severiz. Fahrettin Köken’i de çok severiz. Her ikisini ise daha, daha çok severiz. Antalya’nın kanaat önderleri olan Köken ve Özkaya yılların dostudur. Daha doğrusu, ‘yılların dostuydu’ demek gerekiyor herhalde. Yıllardır yan yana gördüğümüz, ayrılacaklarını aklımızın ucundan bile geçirmediğimiz bu ikilinin arasına kara kedi girdi. Küstüler. Bir süredir konuşmadıkların az sayıda insan biliyordu. Fakat iki gün önce bir platformda yaşanan tartışma, bu iki sıkı dostun, aslında yine de birbirlerine kıyamayan sıcak bir tartışmasına sahne oldu.

DÖŞEMEALTI TARTIŞMALARI

Tartışma aslında Döşemealtı Belediyesi’nden Büyükşehir Belediye Meclisi’ne gelen plan notu değişikliklerinden çıktı. Fahrettin Köken, Döşemealtı Belediyesi’nin 1000 ölçekli imar planı ve plan notlarına ilişkin değişiklik önerilerini genel olarak olumlu bulduğunu söyledi. Diğer belediyelere de örnek olmasını diledi. Döşemealtı eski meclis üyesi Cevat Yanar da, “Bir kentin anayasası olan imar planlarında değişiklik yapılırken konuyla ilgili tüm kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak karara bağlanmalıdır. Olası bir yürütmeyi durdurma ve akabinde iptal kararı maddi kayıplarla beraber kent estetiğini olumsuz etkileyebilir. Çürük diş gibi sıralanmış yapılardan oluşan bir kentin önüne geçmek adına kentin anayasasının hükümleri doğru yazılmalı ve tavizsiz uygulanmalıdır” diye araya girdi.

DAĞ-FARE METAFORU YAPTI

Bu cümleler üzerine uzun bir metin kaleme alan Bülent Özkaya ise,  “Sevgili Cevat” diye söze başladı. ‘45 yıllık deneyime sahip bir meslek adamı olarak’, bu kararların Döşemealtı’nın kentsel gelişimine olumlu yönde ne katkı sağlayacağını anlayamadığını söyleyen Özkaya,  “Kimi imar hukukçusu iddiası ile diğer belediyelere örnek olması dileğinde bulunan muhteremlerin de bu konuya açıklık getirme sorumluluğu olduğunu gördüm” dedi. Kastedilen ‘imar hukukçusu’ ise Fahrettin Köken… Açıklama metninde “dağ/fare” sözcüklerini de kullanan Özkaya, imar hukuku konusunda dağ gibi görülen Köken’in, aslında bir fare doğurduğunu ima etti sanki.

‘İMAR HUKUKÇUSU MUHTEREM’

Sonra biraz daha açtı düşüncelerini. Dedi ki; “Bu plan notlarındaki kimi hükümler ‘yapılır’ yerine, ‘yapılabilir’ şeklinde düzenlenmiş. Tavizsiz uygulamadan söz edilemez. En azından söz edilebilmesi için kriterleri belirlenerek ya yetkili kişiyi, ya da bir kurulu işaret etmeniz lazım. Ancak ne acıdır ki bu şeklini örnek olarak sunan muhterem imar hukukçularımız da olumlu fetva vermişler. Yaşayıp göreceğiz”. Bu paragraftaki ‘fetva veren muhterem imar hukukçusu’ da Fahrettin Köken… Tartışma satır arası mesajlarla, göndermelerle, imalarla yürüyor yani.

‘DANIŞMANIN BİLGİSİ VARDI’

Fahrettin Köken bu göndermelere, şehir plancısı Hakan Bilgi’nin verdiği bilgileri aktararak yanıt verdi.  Hakan Bilgi diyor ki; “Plan notları genel bir ihtiyaç üzerine geçen meclis zaman kaybetmemek adına gündeme aldık. Bu ay içerisinde zaten altyapısı önceden hazırlanan plan notları belediyemizde onaylanarak Büyükşehir Belediyesi’ne gönderildi. Ek mecliste de oybirliği ile onaylanarak geçti. Belediye denetimine tabi olması açısından yapılabilir hükümleri bulunuyor. İlçe genelinde parsel ve yapılaşma büyüklükleri farklı olduğu için böyle bir denetim gerekmektedir”. Aynı zamanda Döşemealtı Belediye Başkan Yardımcısı da olan Bilgi’nin bu açıklamasını paylaşan Köken, “Anlaşıldığına göre, bu plan notları bir önceki dönemde, ‘45 yıllık mesleki deneyimi olan bir danışmanın’ bilgisi dahilinde hazırlanmış” dedi. Tam burada, olay örgüsünü kaçıranlar için kısa bir bilgi notu ekleyelim: ‘45 yıllık mesleki deneyimi olan danışman’ Bülent Özkaya, ‘imar hukukçusu muhterem’ ise Fahrettin Köken.

‘GAZEL OKUMAYI SEVMEM

Plan notlarının bilgisi dahilinde hazırlandığı iddiasını yalanlayan Özkaya, “Kimi muhteremlerin de bildiği gibi ben belediye şirketine danışmanlık hizmeti verdim. Belediye yönetiminin ise fahri danışmanlığını yaptım. Başta belediye şirketi olmak üzere, belediye yönetimince de herhangi bir konuda görüşüm istendiğinde altına imzamı atmak suretiyle rapor halinde sunmuşumdur. Dolayısıyla gazel okumayı sevmem” diye yanıt verdi.

‘BANA HUSUMET DUYUYORSUN’

Tartışmanın bu aşamasında artık ’45 yıllık mesleki deneyimi olan danışman’ göndermesi yapmayı bırakan Fahrettin Köken, doğrudan ‘Bülent Özkaya’ diye seslenerek, “Benim plan notlarına ilişkin değerlendirmeme neden bozulduğunu, sinirlendiğini anlamakta zorluk çekiyorum. Plan notları değişikliğini, ‘genel olarak olumlu bulduğumu’ yazmam seni neden sinirlendirdi? Eğer söz konusu notlarda yapılan değişiklik hatalı ya da yanlış ise 45 yıllık meslek adamı deneyiminle bizleri aydınlatabilirdin. Benim bilmediğim bir nedenle bana husumet duyduğun anlaşılıyor. Ancak, ben seninle bu platformda tartışmak, arkadaşları senin kaprislerinle meşgul etmek istemiyorum. Bir an önce sağlığına kavuşmanı dilerim” diye yazdı. Bu sözlerle tartışma şimdilik kapanmış gibi duruyor. Fakat izleyen herkes, adları sürekli birlikte anılan bu iki sıkı dostun niye küs olduklarını merak ediyor. Olmuyor böyle, barışın be abi!

Raylı Sistem rahatlatmıyor

Antalya Havalimanı’na Pazar günü gidip gelen eski Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Ertuğrul Ünal, havalimanındaki trafik yüzünden çıldırdı. İsyanını sosyal medya hesabından duyuran Ünal, “Tabiri caizse ortalık ana baba günü. Dışarıda ve içeride yüzlerce araç, yolcu almak için kenara çekmiş bekler vaziyetteyken, yine yüzlerce araç giden yolcuyu bırakmak için aynı anda giriş-çıkış halinde. Tam biz giriş yaparken yan taraftan tramvay da giriş yapıyordu. Görebildiğim kadarıyla tramvayda 20-30 kişi ya vardı, ya yoktu. Yani bir tarafta dakikada yaklaşık 50-100 araç giriş yaparken, diğer tarafta 16-17 dakikada bir gelen tramvayla ancak 20-30 kişi geliyor. Bu örnekte de görüldüğü üzere, bugünkü haliyle, tek başına raylı sistem veya toplu ulaşım, trafikteki araç yoğunluğunu azaltmıyor”. Tablo böyle…