Aslında bu kadar basit. Basit ama, aması var!
Çünkü iddialara bakılırsa işin bir ucunda Genel Başkan var.
Kapalı kapılar ardında konuşulduysa, hele genel başkanın yanında konuşulduysa kimse konuşmaz!
Konuşacak olan yüreklisi varmış. Açtı telefonu söyledi; 'Arkadaş günlerdir soruyorsun ama söylemezler. Ben söyleyeyim bu gün Fetö'den tutuklu Konyaaltı Meclis üyesi Sıtkı Soydal'ı 2014 yerel seçimlerinde birinci sıraya kimin istediğini, kimin yazdığını, sen de yaz...!'
Yerel seçim öncesi CHP kan gölü. Kimi Muratpaşa'ya, kimi Konyaaltı'na saldırıyor. Konyaaltı'nda altı aday var. Tabiki en güçlüsü Muhittin Böcek. Kaldı ki o günlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın desteğin de alan Böcek rahat. Rahat rahat olmasına da Başkan Böcek garanti adaylığın peşinde.
Adnan Keskin ile yakınlaşmalar ve Genel Merkez'e seçim yardığı yaptığı iddiaları gündemde. İçi rahat değil.
Nihayet o beklenen an geldi.
Kemal Kılıçdaroğlu CHP Konyaaltı aday adayı Muhittin Böcek'i Başkent'e çağırdı.
İşte o bir çok CHP'linin bildiği ama işin içindekiler dahil hiçbirini söylemediği Konyaaltı birinci sıra adaylığı konusu CHP Genel Merkezinde ve Genel Başkanın odasında masaya yatırılıp sonuçlanmış.
İddia şu,Başkan Böcek anlatmış;
'İçeri girdim Genel Başkanımız Kemal beyin yanında Sinan Aygün ve Mustafa Akaydın oturuyor. Genel başkan direk konuya girdi. Muhittin bey Antalya Konyaaltı'nda adayımız sensin. Ne var ki bu arkadaşlar Meclis birinci sırayı istiyor. Birinci sıra için Sıtkı Soydal'ı teklif etiler!...
!!!!!!!!!!!
Tanırmısın kendisini?
!!!!!!!!!!!
'Başüstüne, emriniz olur efendim ' deyip dünmüş Antalya'ya.
...
Sonrasını siz yorumlayın!
Başkan Böcek nasıl tanıdığını nasıl anlatırdı bilemiyorum.
Bu gün FETÖ'den tutuklu ve FETÖ soruşturması kapsamında 2014 yerel seçimlerinde Pensilvanya hainine hizmet eden yayınlar yaptıkları için kapatılan Antalya Gazetesinin arka plandaki sahiplerinden Sıtkı Soydal'ı nasıl anlatacaktı?
Hadi Soydal Paralel Çete'nin ve Sinan Aygün'ün gayrimenkul işlerini yürütüyordu Antalya'da. Aygün bu yakınlığından dolayı Soydal'ı önerdi.
Peki Mustafa Akaydın?
Herhalde bu kritik görüşmede tesadüfen bulunmuyordu?
Ya bana anlatılanlar bu şekilde.
Ama o gün orada bulunanlardan birisi de arayıp, yok öyle olmadı şöyle oldu da diyebilir...