ÖZEL HABER

Türkiye'nin turizme açılan ilk mağarası: Damlataş!

1948 yılında liman inşaatında kullanılacak taş için ocak açılması sırasında bulunmuş olan, aynı zamanda Türkiye'nin turizme açılan ilk mağarası olması özelliğine sahip Damlataş Mağarası’nda beraber bir gezintiye çıkmaya ne dersiniz?  

TÜRKİYE’NİN turizm başkenti Antalya’da yazın yavaş yavaş son bulması nedeniyle şehrin en kalabalık günleri yaşanıyor. Tam da bu noktada daha önce bu sayfalarda özellikle genişçe yer verdiğimiz gibi Antalya’ya özgü başka değerler ve özelliklerin ne olduğu arayışı başlıyor. Antalya, tarihi yapısı ve birbirinden eşsiz plajlarıyla hem yerli hem de yabancı turistlerin gözdesi konumunda. Türkiye’nin önemli turizm şehirlerinden biri olan Antalya’da pek çok eşsiz doğal güzellik bulunmaktadır. Dünyanın en çok ziyaret edilen destinasyonlarından biri olan Antalya, mağara oluşumu bakımından oldukça zengin bir il olup Türkiye’de turizme açık mağaraların önemli bir kısmına ev sahipliği yapmaktadır. Antalya’da yaklaşık 500 kadar mağara tespit edilmiştir. Bunlardan yalnızca birkaç tanesi uluslararası öneme sahiptir.  Özellikle Damlataş Mağarası, Türkiye'nin turizme açılan ilk mağarası olması sebebi ile bu mağaralar arasında diğerlerinden çok daha farklı bir öneme sahiptir. Bugün Damlataş Mağarası’nı inceleyeceğiz birlikte.

İSMİNİ NEREDEN ALMIŞ?
Damlataş Mağarası 15 bin sene önce oluşmuştur. 15 bin yıl önce yağmur yağdıkça mağaranın tavan kısmına su akmış ve bu akan su mağaranın ısı ve nemi ile sarkıtların oluşmasını sağlamıştır. Ardından mağaranın sıcaklığının yüksek olması sonucunda damlalar erimiş ve ardından donmuştur. Bunun sonucunda ise mağaradaki dikitler ortaya çıkmıştır. Mağara, sarkıtlardan damlamaya devam eden su damlaları nedeniyle Damlataş adını almıştır.1948 YILINDA BULUNMUŞ
Damlataş Mağarası, 1948 yılında liman inşaatında kullanılacak taş için ocak açılması sırasında bulunmuştur. Mağara, tarihi Alanya Kalesi’nin batı kıyısındadır. Mağaranın giriş kısmında 50 metrelik bir geçit vardır. Yüksekliği 15 metreyi bulan geçitten sonra silindirik bir boşluğa gelinir. Buradan mağaranın tabanına inilir.  Mağaranın havası yaz kış değişmez; sıcaklık 22 santigrat derece, rutubet yüzde 95, sabit basınç 760 mm’dir. Mağaranın havasında yüzde 71 azot, yüzde 20,5 oksijen, onbinde 2,5 karbondioksit ve bir miktar radyoaktivite ile iyonlar bulunmaktadır.‘ASTIM MAĞARASI’ OLARAK DA BİLİNİYOR
Damlataş Mağarası, her mevsim yüzlerce astım hastasını ağırlıyor. Bunun nedeni ise içerideki azot, oksijen ve karbondioksit dengesinin solunum yolu hastalıklarına iyi geldiğinin düşünülmesidir. Bu nedenle mağara bölgede astım mağarası olarak da biliniyor. Doktorlarından mağaraya girmek için rapor alan astım hastaları, tedaviye destek olması açısından günde 4 saat olmak üzere toplam 21 gün mağazayı ziyaret ediyor. Mağaranın geziye açık olmayan bir alanında bekletilen astım hastaları, içeri girerken sembolik bir ücret ödüyor.

UĞRAK NOKTALARDAN BİRİ
Yıl boyunca pek çok turistin ziyaret ettiği bu mekân sadece yerli misafirleri değil aynı zamanda Antalya’ya yaz turizmi için gelen yabancı misafirleri de ağırlar. Görselliği ile göz kamaştıran mekân,  şehri ziyaret edenlerin uğrak noktalarından biri olması sebebi ile turizme de büyük katkı sağlamaktadır. HABER/BUSE ER