Hayvanın kesiminden sonra 'rigormortis' adı verilen ölüm sertliği ortaya çıkmakta ve etlerin bekletilmeden tüketilmesi durumunda midede şişkinlik, hazımsızlık gibi sıkıntılara yol açmaktadır. Bunu önlemek için etler kesildikten hemen sonra 5-6 saat serin bir yerde (14-16 C), sonrasında 18-19 saat buzdolabında bekletilmeli ve toplamda en az 24 saat bekletildikten sonra tüketmelidir.

Etin sağlık açısından en doğru pişirme yöntemi; haşlama veya ızgara şeklindedir. Etin iyi pişmiş olması da çok önemlidir. Etlerin çiğ veya az pişmiş olması, yeme kalitesini düşüreceği gibi; besin zehirlenmelerine de yol açabilir. Ayrıca yağlı etlerin, doymuş yağ ve kolesterol içeriği diğerlerine nazaran daha fazla olduğundan ve etin üzerinde görünen yağlı kısım etten ayrılsa bile kırmızı etteki ortalama yağ oranı yüzde 20 olacağından özellikle şeker, tansiyon, kalp-damar hastalığı gibi kronik hastalığıolan bireylerin kesinlikle yağsız etleri tercih etmesi ve et tüketimlerini sınırlaması gerekmektedir.

Kırmızı et E ve C vitamini içermez. Dolayısıyla etlerin sebzelerle birlikte pişirilmesi veya sebzelerle birlikte tüketilmesi besin çeşitliliğinin sağlanması, sebzelerde bulunan C vitamininin etlerde bulunan demirin emilimini artırması açısından sağlıklı bir yöntemdir. Ayrıca et sindirimi zor bir besin olduğu için fazla miktarda tüketimi kabızlık, hazımsızlık, şişkinlik gibi mide-bağırsak problemlerine yol açabilmektedir. Beraberinde tüketilen sebze bol miktarda antioksidan ve lif içerdiği için sindirimi kolaylaştırarak bu dönemde oluşabilecek problemleri önleyecektir.

Mangalda pişirilen etleri kanserojen maddelerden korumak için kömür kullanımında çok yüksek ateşi tercih etmemek gerekir. Yüksek ateş ette kanserojen maddelerin açığa çıkmasına ve B grubu vitaminlerin kaybına yol açmaktadır. Bu nedenle kömür közüyle et arasında en az 15 cm mesafe bulunmalı ve etler alevle yakılarak pişirilmemelidir. Ayrıca pişirme öncesi etlerin bazı baharat ve otlarla marine edilmesi kanserojen madde oluşumunu azaltabilmektedir.