Antalya geçen ay önemli bir fuara ev sahipliği yaptı. Arkeologlar Derneği tarafından düzenlenen Antalya Arkeoloji, Kültür ve Sanat Fuarı… Arkeologlar Derneği ülke genelinde örgütlü bir dernek. Bu fuarı Antalya Şubesi düzenledi. Böyle şeyler hep konuşulur, ama harekete pek geçilmez. Konuşulması mutlu eder bizi. Şöyle yapalım, böyle yapalım diye konuşup durur, bundan mutlu olur, haz duyarız. Milli sporumuz gibi bir şeydir bu.  Arkeoloji fuarı, festivali gibi etkinlikler de bunlardan biri. Fakat ilk defa harekete geçildi, iyisiyle kötüsüyle, eksiğiyle fazlasıyla bir arkeoloji fuarı yapıldı. Eski deyimle söylersek; ‘kuvveden fiile geçirildi’.

ARKEOLOJİNİN BAŞKENTİ
Antalya sadece turizmin ve tarımın değil, aynı zamanda arkeolojinin de başkenti. Barındırdığı antik kentler, ören yerleri, tarihi alanlar, kültürel mirasla Türkiye’nin ilk sırasında. Böyle bir zenginlik, böyle bir değer, böyle bir nitelik barındırıyor, fakat kent yöneticileri, bu kentle ilgili karar veren kurumlar, organlar, kişiler bunun farkında değil. Farkında olan idareciler var tabii, ama sayıları bir elin parmaklarını geçmiyor.

BELEDİYELERİN GÜNDEMİ
Arkeoloji Fuarı bu kültürel mirasın bilince çıkartılması açısından önemli bir adım. Özellikle yerel yöneticilerin belleğinde, aklında, ajandasında ‘arkeoloji’ artık var. Akıllarında olması yetmiyor, gündemlerinde de olması lazım. Bu konuda da önemli adımlar atıldığını ve atılacağını düşünüyorum. En azından belediye başkanları ve yöneticileri bu tarafa doğru bakmaya başlayacaklardır. Kültürel miras ve arkeoloji konusunda adımlar atılacağını, etkinlikler düzenleneceğini, halkın ilgi ve bilincinin artırılacağını umuyorum.

FUAR KONUSUNDA ÖNERİLER
Yapılan bu ilk fuarla ilgili bir dolu şey söylenebilir. Eksiklikleri de elbette vardı. Fakat eti, budu belli, imkanları sınırlı bir derneğin hayata geçirdiği bir etkinlikti. Bunu unutmayalım. Arkeologlar Derneği hedef kitlesi geniş, etki alanı fazla, toplumun ilgisini çeken bir alanda örgütlü; fakat ekonomik olanakları sınırlı bir dernek. Antalya için çok önemli bir adım attılar. Bundan sonrasına ilişkin de çeşitli öneriler var. Fuarın her yıl değil, iki yılda bir yapılması öneriliyor mesela. Antalya işaret fişeğini attı, bundan sonraki fuar başka bir kentte olsun düşüncesi de öne çıkıyor. Mesela Muğla yapabilir, İzmir yapabilir, Ankara yapabilir.

DÜNYAYA AÇILAN PENCERE
Aslında bu Antalya açısından yanlış bir gelişme olur. Arkeoloji, Kültür ve Sanat Fuarı Antalya’da devam etmeli. Antalya bütün ülkeyi, hatta dünyayı böyle bir fuarda ağırlamalı. Yerel yöneticiler, belediye başkanları, ATSO gibi iş dünyası örgütleri, sivil toplum kuruluşları buna omuz verirse, fuar hem büyür, hem de kalıcı hale gelir. Bu fuarın bir örneği de yok. Türkiye’de bir ilk yanı… Mademki bu ilk adımı Antalya attı, Antalya sürdürsün o zaman. Ağalar, beyler, hanım ablalar, sayın ve sevgili başkanlar, müdürler, ilgililer, yetkililer, kanaat önderleri, haydi bir omuz atın da, arkeoloji fuarı bütün ülkeyi kapsayan, dünyaya açılan bir pencere olsun.

Söndürün şu lambaları
Kepez’in Duacı Mahallesi’nde sokak lambaları güpegündüz yanıyor. Bölgede yaşayanlar 186’yı aramış, AEDAŞ’a, EPDK’ya bildirmişler, yazmışlar, ama sonuç yok. Milli servet bu… Sokak lambalarını güpegündüz niye açık tutuyorsunuz kardeşim? Güneşin altında neyi aydınlatıyorsunuz? Enerjiye yazık…  Kamu kaynaklarını, halkın parasını, güpegündüz sokak lambalarını yakarak dağıtım şirketlerine aktarmak hainliktir. Söndürün şu ışıkları!