Hazır mıyız? İlk 'Türk astronot' için isim aranıyordu vaktiyle Türkçe... İsim malumunuz teferruattı.
Kişiler bulundu, dar gelirli, ücretli emekli. Küçük bir azınlık, parasına para katan rantiyeler, para babaları, halen sistemden nemalananlar, gemisini her koşulda yürüten kaptanlar hariç hepimiz uzaya çıkıyoruz böylece. Hizmette sınır yok, vatandaşa hizmet ve uzaya çıkmak esas gaye.
Telaşlanmayın, her şey tamam, kemerlerinizi aramayın boş yere. Kemer falan kalmadı kimsede. Uçuşa geçiyoruz hep birlikte. Öncekiler simülasyondu sadece.
7 Temmuz Cuma sabahının erken saatlerinde yayınlanmış bu defa Resmi Gazete. Uyanmayanlar için uyandırma zili mi demeli?
TÜİK’ in enflasyon açıklaması ardından gelen maaş zamları misafirdi. Misafirin kısa süreli olanı makbuldür dendi, elimizden uçuverdi. Hoş, zaten alım gücünü ne kadar iyileştirdiği, vatandaşa ne kadar nefes hakkı tanıdığı ise şaibeliydi. Boş verin, zaten uzayda nefes almak da neyin nesi? Bırakın boşluğa kendinizi. Verdiği canın Allah bilir kıymetini. Takdir-i ilahi.
Akıl vermiş Yaradan, kullan mı diyorsun? Günaha girme sabah sabah.
Aklı kullanan başkaları var nasılsa.
Neden hep sıradan vatandaşa düşüyor kemer sıkma politikası, devlet bütçesine katkı ve dayanışma?
Vatandaşın çoğu, zor aldığı ekmeğini bölüşüp yiyordu zaten zorda kalan insanıyla.
KKM saatli bomba demişti ekonomistler.
Maksat TL'ye dönmekti. Amaç buyken TL vadeli hesaplar da sanki KKM’ye dönmedi mi sizce? Ekonomist değilim tabii lakin bakmak lazım vadelilerin kaçı KKM? Bunun dışındaki TL mevduat tutarı, KKM icadından sonra ne olmuş bir bakılsa hani?
Gelir dağılımında adalet ararken çoğumuzun fakirlikte eşitlendiği, üst gelir grubu ile aramızdaki uçurumun derinleştiği bir dönemdeyiz. Kimileri parasına para katarken çoğumuz yaşam, yaşama, çoluk çocuk derdindeyiz.
Navigasyonda yanlış yola girerim çoğu kez, anlaşamam o robotik kadın sesiyle. Yanlış yola girdiğimde de uyarır; “Rota yeniden hesaplanıyor” der bana habire. Bir navigasyon lazım ekonomiye. "Yanlış yola girdiniz” demeli mesela, doğru rotayı göstermeli sonrasında. Yoksa yolda kayboluveririz maazallah.
Bu arada kadın tacizleri sürüyor toplumda. Kapamayın gözlerinizi, duyun görün. Kendini her kadının sahibi zanneden, öyle bir zihniyetle yetiştirilen ataerkinin bireyleri, taciz ve şiddete devam ediyor. Eşitlik, hak, hukuk aranıyor, insanlık aranıyor. Bu ataerki zihniyete karşı öncelikle bir aşı bulunsa çok iyi olur bence. Toplumdaki bu hastalık kronik gibi, habire de destekliyor kendini.
Bu tarz haberler kadınları daha çok mağdur hale getirip mağdur psikolojisi yaşamalarına, sinmelerine sebep olur derler ya. Hayır, katılmıyorum. Gizlenmemeli, saklanmamalı. Kadınlar bunları görmeli, bunları fark etmeli. Politik alanda da kamusal alanda da evde, sokakta her yerde hakları için ses olmalı.
O güzel başını kaldırıp inadına dimdik ayağa kalkıp hem kendisi hem de hemcinsleri için hakkını aramalı, hesap sormalı.
Yaradılışta eşit olan, yaşadıkça da her yerde ve her halde eşit olmalı.
Malum yer dar, gündem koşar adım giderken bugünlük bu kadar.
Unutmadan sahi, muhalefet (hani toparlandıysa artık) sesini çıkardı mı bu vergilere?
Kolay gelsin yaşam herkese.
Adil, hak ve hukukla aydınlık, eşit, özgür ve mümkünse artık refah dolu yarınlara ulaşmak dileğiyle.
Sevgi ve saygılarımla...