İki gece önce twitterda #ŞehrimiSeviyorumÇünkü diye bir etiket vardı. Tabii ki hemen #Antalya’yı ekleyip yorumumu yazdım. Bence bir şehri sevmek için bir sürü sebep bulunabilir ama Antalya’yı sevmek için tek neden, sadece ve sadece o olması bile yeterli.
Şöyle sorsalar bana mesela:
-Yaşadığın şehri seviyor musun?
-Evet, çok.
-Neden?
-Çünkü “O”, Antalya
20 sene önce aşkım daha tazeydi Antalya’ya. Alışveriş merkezleri, artan nüfus hatta araya evimin önünde uğradığım gasp olayını da eklersek, her ne kadar bazen” keşke” desem de, en sevdiğim yine hep o.

Canım çok sıkıldığı zamanlarda, yürüyüş yaparken denizi görmek, palmiye ağaçlarının uzandığı yere kadar gökyüzüne bakmak bile yaşama sevincimi yeniden yakalamama yetiyor. Baharın erken gelişi, gelişiyle başlayan portakal çiçeği kokuları, hurma, portakal ağaçları, Kaleiçi, henüz gezemediği Kaş ve ona da aşık olma ihtimalim…Yıllar geçtikçe Antalya’da beni en çok mutlu eden gelişmelerden biri de Antalya Kültür Sanat Merkezi’nin açılması. Buradaki sergileri ilk gezmeye başladığım günden itibaren tüm sergiler hakkındaki düşüncelerimi, fullantalya.com web sitesinde anlatmıştım. Soba Müzesi’ni gezdiğimde de aynı sitede anlatmıştım izlenimlerimi. Antalya’da, bir dönem, yazılarımın yayınlanmasından gurur duyduğum üç web sitesi var. Fullantalya.com, antalyalezzetleri.com ve antalyacityzone.com. Bu web sitelerinde, Antalya’da nerede ne yenilir, nereler gezilmelidir, yemek tarifleri, meşhur mekanlar, şehrin çözülemeyen sorunları, bu sorunlara önerileri, önemli isimlerin yazıları, Antalya’nın tarihi…. gibi birçok konuda özgün bilgileri bulabilirsiniz.
Bugün sayfamızda, Fullantalya.com da hazırlanan haberlerden derleyerek, size tanıtmaya başladığımız ressamlar gibi daha birçok bilgiye siteden ulaşabilirsiniz. Fullantalya.com da çok sevdiğim bir de kategori başlığı var: “TURİSTİK KENTİN FANTASTİK HALLERİ” . Kim bulmuşsa, takdir ediyorum. Okuması çok keyifli ve okudukça öğrenmenin verdiği haz alışkanlık yapıyor.
Teknolojinin yararları konusunda en iyi örneklerden biri, güvenilir bilgilerle hazırlanmış böylesi iyi web sitelerine ulaşabilmektir, belki de. Gerçi, eskiden nasılmış? Kulaktan kulağa yayılırmış, kaliteli işler, güzel yemek yapan lokantalar, iyi yazan yazarlar, sahnelenen oyunlar, başarılı filmler… Şimdi dört bir yanımız, abartılan PR çalışmalarıyla dolu. Donanımı olmasa da, “Tıklanma sayısı” yüksek diye baş tacı edilen bir sürü vasat isim gözümüze sokuluyor, sosyal ağlarda, reklamlarda, televizyonlarda, her yerde. Mesela bir isim, hem şarkıcı, hem oyuncu, hem gazeteci hem de yazar olabiliyor. Vay be! Neyse, bu apayrı bir konu ama…
Bu şehri çok sevmekten bahsediyordum. Çok sevdiğim şehri en güzel anlatan web sitelerini de paylaşmak istedim sizinle. Bu arada, sosyal ağlar demişken, bizi de web sayfamızdan, facebook ve twitter adreslerimizden takip edebilirsiniz. facebook.com/antalyaekspres ve twitter.com/antalyaekspres