Cumhuriyet Bayramı tatilinde Termessos antik kenti doluydu. Özel bir okul, minik öğrencileri getirmiş, antik kentin ünlü tiyatrosunu bayram yerine çevirmişti. Kırmızı-beyaz kıyafetleri ve önünde Atatürk resimli tişörtleriyle minikler, bambaşka bir renk, neşe, coşku kattılar Termessos’a. Çocuk sesleriyle havalandı antik kent. Tiyatroyu dolduran öğrenciler şiirler okudu, şarkılar söyledi, marşlar seslendirdi. Çok keyifliydi çok.
TERMESSOS’UN ÖTE UCU
Termessos fırsat buldukça gittiğim antik kentlerden biri. Artık normal parkuru takip etmiyor, antik kentin köşesinde, bucağında kalmış, daha az bilinen değerlerini, mekanlarını keşfediyoruz bir süredir. Çalı çırpı içinde, yolu yolağı olmayan, ancak keçilerin ulaştığı yerler buralar. Bir Termessos hayranı olan dostum Hüseyin Yıldız ve iki arkeoloji öğrencisiyle, yani benimle birlikte 4 kişi, Kağnıkertiği denilen bölgedeki antik giriş kapısını keşfe çıktık bu sefer. Daha önceki zorlu turumuzda meğer yakınından geçmiş, farklı bir tarafa doğru yürümüşüz. Bu sefer geçidi, lahitleri, kapı yıkıntısını, kayalara oyulmuş ilginç mezarları, anıtları bulduk.
SOYGUNCULAR İŞ BAŞINDA
Biz ikinci gidişimizde bulduk. O kadar zorlu, ücra bir alan yani. Fakat hırsız, soyguncu tayfası buraları çok iyi biliyor. Termessos milli park sınırları içinde yer aldığı için, ülkemizin iyi korunan alanlarından biri. Buna rağmen Alketas Mezarı’ndaki kalkan kabartmasını patlatmıştı birileri. Yine de bu yağma ve soygun olayları, ‘münferit’ denilen cinsten. İşte o ‘münferit’ talanlardan birine tanık olduk. Hırsızlar, kabartmalardan birinin önünü eşelemişler. Bir sunak çıkmış ortaya. Onu kenara koymuşlar. Diğer bir sunak da kaçak kazı çukurunun içinde duruyordu.
SUNAK MÜZEYE TAŞINACAK
Çektiğimiz fotoğrafı akşam saatlerinde Antalya Müzesi Müdürü Mustafa Demirel’e gönderdim. “Hemen müzeye alalım” dedi. Harika… Kısa bir süre sonra da ören yeri bekçisi aradı, yeri tarif ettirdi. Alkış… Dün de Termessos’ta yeni başlayan kazının bilimsel danışmanı Mustafa Koçak aradı. Hırsız, arsız tayfasının yağmasından kurtulan sunaklar müzeye taşınacak. Çok güzel bir haber… Tabii bunlar bir çözüm değil. Palyatif önlemler sadece. Buraların sorumluluğu müzede, ama müze yönetiminin bu sorumluluğu yerine getirmesi için bakanlığın bütçe ve eleman vermesi gerekiyor. Müze, bakanlıktan bütçe istiyor, personel istiyor, ama alamıyor. Sıkıntı ‘kültür’ meselesinin, ‘turizm’ başlığı altında ezilmesinden kaynaklanıyor. Bakanlığın adı ‘Kültür ve Turizm’ olunca, bütçede turizm öncelik taşıyor, kültür harcamalarına ise kaynak kalmıyor. Öncelikle kültür ve turizmi birbirinden ayırmak gerekiyor.
Termessos’a ilk kazma Termessos’u anlatırken Mustafa Koçak’tan, başlayan kazıdan, bilimsel danışmanlıktan filan bahsettik. Arkeoloji konularına meraklı okuyucular kulak kabartmıştır muhtemelen. Bu vesileyle haberini vermiş olalım: Antalya’nın dünyaca ünlü antik kentlerinden Termessos’ta arkeolojik kazılar başladı. Antalya Müzesi tarafından yürütülen kazının danışmanlığını Mustafa Koçak yapıyor. Birçok çalışmaya, yüzey araştırmasına konu olan Termessos’ta şimdiye kadar hiçbir bilimsel kazı yapılmamıştı. Bu projeyle birlikte antik kente ilk kazma vurulmuş oldu. Kazı, antik kentin otopark olarak kullanılan düzlüğündeki, ‘Kaynak Binası’ diye anılan alanda başladı. |