Zeytiniyle ünlü Gemlik, dünyanın en güzel köşelerinden biri… İlçenin girişinde bir tabela vardı: “Gemlik’e doğru denizi göreceksin, sakın şaşırma”. Altında da Orhan Veli’nin imzası… Tabela hala var mıdır, bilmiyorum. Dağların, tepelerin, ovaların içinden, tarlaların arasından geçen otobüs Gemlik’e inince pat diye deniz çıkardı karşınıza. Orhan Veli’nin yaşadığı o şaşkınlığı, güzelliği, duyguyu yaşayanlardan biri de benim. Fakat tabii yıllar önce. Çünkü artık Gemlik’i bile göremiyorsunuz. Üstünden viyadükle geçiliyor. İlçeyi arayın ki bulasınız.
O COĞRAFYAYI PARÇALAMAYIN
Ne içinden geçilen, zeytin kokulu Gemlik kaldı, ne şiir, ne Orhan Veli... Gemlik Belediyesi’nin koyduğu o tabela da duruyor mudur, bilmem. Gemlik’te denizi görünce değil, viyadüklere şaşırıyoruz artık. Duble yollara, yok edilen doğaya, üstünden geçilen kentlere, altımızda kalan cennet köşelere… Aynı tehlike Antalya’nın da kapısında şu an. Beymelek-Kalkan arasını duble yolla biçecekler. Dünyaca ünlü Myra antik kentinin hemen yanında tünel açacaklar. Dinamitlerle patlatacak, yer sarsıntılarıyla geçecekler Orta Likya topraklarını, dağlarını, tepelerini. Kaputaş Sahili’ni yukarıdan görüp geçeceksiniz. Uzaktan… Üstten… Aynı Gemlik gibi…
DOĞAYI SAKSIDA GÖSTERECEKLER
Parçalayıp böldükleri, yıkıp döktükleri, ‘arsa’ haline getirdikleri topraklara, koylara beş yıldızlı oteller çakacaklar. Betona boğacaklar cenneti. Sonra turist taşıyacaklar yok ettikleri bu coğrafyaya. Ne gösterecekler? Binlerce yıllık tarihin üzerinden nasıl geçtiklerini mi? Doğaya, çiçeklere, ağaçlara, toprağa, havaya, suya nasıl zarar verdiklerini mi? O muhteşem coğrafya, o cennet doğa, saksıdaki bir bitkiye, uzaktan bakılan bir camekana çevrilecek adeta. Soluk almayacak, rengini salmayacak, kokmayacak, canını yitirecek.
70 BİN CİVARI AĞAÇ KESİLECEK
Tam burada, yayıncı, arkeolog, kültürel ve doğal miras savunucusu Nezih Başgelen’e bırakayım sözü: “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, yıllardır tartışma konusu olan Finike-Demre-Kaş-Kalkan Otoyolu Projesi ile ilgili olarak İnceleme Değerlendirme Komisyonu tarafından ‘ÇED Olumlu’ kararı verildiği kaydedildi. Aralarında arkeolojik ve doğal sitlerin de yer aldığı toplam 20 ayrı korunan alanı etkilemesi beklenen otoyol projesi için 66 binden fazla ağacın kesileceği belirtiliyor. 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 2. maddesinde Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED); ‘gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmalar’ olarak tanımlanmıştır”.
O ARKEOLOĞU TANIYAN YOK
“1993 yılında yürürlüğe giren ilk ÇED Yönetmeliğinden bugüne sahadaki uygulamalara baktığımızda ÇED’in çevrenin korunmasına hizmet etmediği gibi hukuken de her açıdan tartışılması gereken bir hale geldiği görülmektedir. Bu açıdan Finike-Demre-Kaş-Kalkan Otoyolu Projesi ile ilgili ÇED raporundaki uzman imzaları ve değerlendirmeleri özellikle merak ediliyor. Arkeoloji camiası da otoyol projesinin geçtiği güzergâhtaki 1 kilometrelik ÇED inceleme alanının arkeolojik raporunu hazırlayan arkeoloğun uzmanlık kimliğini ve sahadaki çalışmasının detaylarını merak ediyor. Özellikle Beymelek İsion Kulesi’nden Kyaneai antik kentine, tarihöncesinden Bizans dönemine bu denli önemli alanın arkeoloji ve kültürel peyzaj açısından ne gibi değerlendirmelerini arkeoloji uzmanı olarak kurula sunduğunu bilmek istiyor”