Önceki gün sabah sabah Pazartesi sendromu yaşadım. Oysa haftaya iyi başlarım genelde. Ne olduysa emekli maaşımı almak için bankaya gittiğimde oldu. Bankada sıra mıra derken numaram yandı ve maaşımı almak için bankoya yöneldim. Derken, işlem başladı o da ne, memur maaşımda ciddi bir rakam kesintisi olduğunu belirterek maaşımın geri kalanını elime saydı. 'Neden bu kesinti. Sağlık sorunu falan yaşamadım' dedimse de, memur haklı olarak 'Biz buradan göremiyoruz SGK Bölge Müdürlüğü'ne gideceksiniz' dedi. Hadi buyur papaz efendi buradan yak.

* * *

Sabah programım alt üst oldu. Maaşımı alıp, gazeteye işimin başına gidecektim ki, olmadı olamadı. Merak ettim tabii neden niçin kesildi bizim maaş diye. Ve de rotayı Güllük'e çevirip, SGK Bölge Müdürlüğü'ne gittim. İn, çık şu numaralı oda bu numaralı oda derken, derdimi anlatıp derman olacak memura ulaştım. Durumu anlattım, bilgisayardan bakıldı neden kesildiği izah edildi. Ben de yarı anladım, yarı anlamadım. Neyse lafı uzatmayalım, yazılan dilekçe atılan imzadan sonra ilgili memur 'SGK Genel Müdürlüğü maaşınızdan yapılan kesintiyi, Mart ayı maaşınızda yatırabilir veya 15 gün içerisinde ilgili bankaya gönderebilir. Takip edin' dedi. 'Peki teşekkürler'…

* * *

Dedikten sonra elimde resmi dilekçemin bulunduğu zarf, doğruca postaneye. Zarfı, iadeli taahhütlü gönderdim. Gönderdim göndermesine de, tüm bu stresli koşuşturma gel gitler cinlerimin tepemde fiyonk olmasına neden oldu. Belki de 'ne var bunda dert edilecek' denilir ama işte kazın ayağı öyle olmuyor maalesef. Hele bir de benim gibi panik atağınız varsa, yandım Allah, oluyorum bir müflis kibarı.

* * *

Bir kere kesilen maaşım ya 15 gün sonra ya da emekli maaşımı alacağım 19 Mart'ta elime geçecek. Ehh emekliyiz biz biliriz birbirimizi. Aldığımız maaşı evirip, çevirip bir ay idare edeceğiz. Bütçeyi doğrultup, kuyruğu dik tutmak gerekir. Neyse 'La havle' çekip, bu da geçer dedik.

* * *

Sakin olmak gerekir dimi ya, 'Haydi Gülümse' deyip, beynimin endorfin salgılamasına izin vermem gerekir.