Atalarımız böyle söylermiş. Pek de doğru söylermiş. Ama bu deyim günümüzde tepe taklak oldu. Ahiretteki iman bilinmez de, dünyada mekan sahibi olmak her babayiğidin harcı değil artık. Zira ev demek konut kredisi demek, kredi demek faiz demek, faiz oranları da yükseldiğine göre ev almak hayal demek. O zaman rağbet görmeyen evler de yabancılara mülk olacak demek. Zaten talep de artmış.

* * *

Vatandaş ev almak istiyor ama alamıyor. Oysa pek çok binada da 'Satılık' levhası var. Eee, bu işte bir gariplik yok mu? Yok arkadaş gariplik mariplik yok. Yaşanan ekonomik istikrarsızlık nedeniyle oluşan tedirginlik var. Bu tedirginlik de ev alma isteğini düşürüyor. Bugün Ekspres'te vardı ilgili haber 'Konut satışı düşüşe geçti' diye. Kaynak da Türkiye İstatistik Kurumu'nun verileri.

* * *

Aslında vatandaş hala ev almak istiyor da bankaların yükselen konut kredisi ve faiz oranları engeline takılıyor. Tabii yükselen faiz ile birlikte konut kredisi maliyeti de yüzde bilmemkaç artış gösteriyor. Her gün haber bültenlerinde duyuyoruz, yükselen konut kredisi faiz oranları 2019'da deyim yerindeyse tavan yaptı diye. Oysa toplum olarak, geleneksel yapımız gereği geleceğe yatırım yapmak isteriz. Ama vatandaşın belini büken ekonomik olumsuzluklar.

* * *

Sektör temsilcileri, konut satışlarında yaşanılan ciddi düşüşlerin nedenini, hala yüksek seviyelerde bulunan kredi faiz oranları ve inşaat maliyetlerinin artması olarak da görüyor. Elbette inşaat maliyetlerinin artması, konut fiyatlarının da yükselmesi demek oluyor ki, vatandaş için bu da artı risk. Konut ve konut kredisi arasındaki bu bağ, konut satışlarını önümüzdeki aylarda daha da düşüreceği ilgililerin görüşü.

* * *

Hal böyle olunca vatandaşın umudu TOKİ mi olur dersiniz? Para biriktirip de dünyalığını yapamayacağına göre. Hal böyle olunca, yüksek konut kredisi ve faizler nedeniyle rağbet görmeyen evlere de yabancıların talebi artmış. Ben yiyemedim al sen ye!