2020-21’lerde başladı esnafın kırılma noktası, ondan sonrasında da iflah olamadı. Ve pandemide kepenk indiren esnaf, yine iflasın eşiğine gelmiş. Küçüğü de büyüğü de kelle koltukta ayakta kalma savaşı veriyor, dayanma gücünü zorluyor. Görünen köy kılavuz misali esnafın durum ahvali ortada. KDV ile gelen fahiş zamlar nedeniyle tüketici, ekonomi nefsine hâkim olmuş elini cebine atmıyor ama esnafın maliyetleri katlanarak artıyor. İnsafı unutan işyeri kiraları falan derken, esnaf kepenk kapatıyor. Peki soralım o kepenk tekrar açılır mı?.
***
Esnafta dayanacak güç kalmamış. Pandemi dönemi ile beli bükülen esnaf, bu kez de aşırı zamlardan dolayı yine iflasın eşiğine gelmiş. Artan işyeri kiraları, yüksek maliyetler ve zamma dönüşen vergi artışları derken, esnafın kaderi değişmedi. Hele de ölçüsüz, izansız artan işyeri kiraları, esnafı kara kara düşündürür olmuş. İşyeri kiralarından yüzde 300-400’e varan oranda zam isteyen işyeri sahipleri varmış. El insaf.
***
Konut kira artışlarında yasal olarak geçerli olan yüzde 25 artış oranı gibi, işyeri kiralarına da yasal bir sınırlama getirilmesi gerekmiyor mu? Gerekiyor ki esnaf kira sınırlaması istiyor. Ve de çok sayıda esnafın, kira sınırlaması olmadığı için işyerinin kapısına kilit vurduğunu söylüyor. Ankara’ya göre fahiş iş yeri kirası talep eden işyeri sahipleri için yasal cezalardan söz edilse de henüz ortada somut bir adım yok. Artan kiralar, yüksek maliyetler, azalan müşteri sayısı derken küçüğü de büyüğü de esnaf dertli, esnafta dayanacak güç kalmamış.
***
Tırnak içinde, TÜİK’in açıkladığı Haziran verilerine göre enflasyon düştü amma, esnafın indirdiği kepenk enflasyonu düşmemiş. Bunda bir terslik mi var acaba? Diye düşünüyoruz. Da, terslik merslik yokmuş durum, artan ekonomik krizin küçük işletmelere kilit olarak yansımasıymış. İşin uzmanlarına göre, artan krizden en fazla etkilenen küçük ve orta boy işletmeler ‘acil önlem’ istiyormuş acilen. Millet olarak zor günlerden geçiyoruz. 2023 Türkiye’sinde emek de zor günlerden geçiyor, üreten, paylaşan, boyun eğmeyen emek. Peki bütün bunlar yaşanırken, çalışanları ve esnafın ortak hak ve çıkarlarını korumak, sorunlarını çözmek için kurulmuş, ekonomik öğeler taşıyan emeğin tek dayanağı olan bağımsız örgütler ne yapıyor? Diye soralım ve söze noktayı koyalım. Her şeye rağmen iyi haftalar diliyorum.