Keyifli telaşeler içerisindeydim.
Vıcık vıcık, kokuşmuş siyaset yapanlardan ,
Bildiğimiz tüm gerçekleri insanın yüzüne baka baka inkar eden ,
Ya da sessiz kalıp insanın sinirleri ile oynamaya çalışan küstah politikacılardan uzak bir kaç gün geçirmeye çalıştım.
Olmadı!
Ne kadar uzaklaşabiliyoruz ki!
Aylardır yanıtını alamadığım, ne var ki son bir iddia ile gündeme yeniden getirdiğim, şu FETÖ'den tutuklu CHP'li Belediye Meclis Üyesi Sıtkı Soydal'ın Konyaaltı listesine nasıl yazıldığı konusuna ismi karışan Sinan Aygün aradı.
'Dediklerinizi aynen yazacağım' diye söz verdiğim için tekrar konuyu gündeme taşıyorum.
İddialara göre , CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yerel seçimlerden önce başkan Muhittin Böcek'i Genel Merkeze çağırdı. Başkan Böcek makama girdiğinde yanında Sinan Aygün, Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Akaydın vardı.
Kemal bey, Başkan Böcek'e ; 'Muhittin Konyaaltı adayım sensin, ama bu arkadaşlar Meclis birinci sıraya Sıtkı Soydal'ı istiyorlar gereğini yap' diyesiydi.
Bundan sonrasını Sinan Aygün anlattı.
'Haşmet bey, haberde ismim geçmiş. Ama inanın bana Mustafa Akaydın'ı tanımam. Hiç yüzyüze gelmedim. Bir kaç kez televizyonda izledim. Adı geçen Sıtkımıdır Mıtkımıdır onu da hiç bilmem. Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek'i de görsem tanımam!...'
!!!!!!
Böylesine bilgi kirliliğinin yaşandığı bir partide gerçeği saklamanın ya da saklanmanın ya da yanlışı zamana yayarak unutturmaya çalışmanın CHP'ye ne kadar zarar verdiğini kimse söylemiyor galiba.
Oysa kamu oyu aylardır yanıtı verilmeyen bu sorunun kimden ya da kimlerden kaynaklandığını bilmek istiyor.
Konyaaltı gibi CHP'nin kalesi konumundaki bir ilçenin Meclis listesinin birinci sırasına yazılan şahıs FETÖ davasından tutuklanıyor. Ama hiç kimse bu adama sahip çıkmıyor.
Muratpaşa belediyesinde yaşananlar ve tüm Antalya halkının konuştuğu muhabbetler ise tam bir kara mizah.
Kendi içinde kavgalarını bitirmeyen, bitiremeyen bir partinin yapmaya çalıştığı muhalefet ise bu durumda havada kalıyor.
Neden diye bana sormayın!