Emeklilere çift maaş müjdesi geldi Ankara'dan, 12 bin 500'e razı gelen emekliye büyük sürprizin adı ‘Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’. Demek oluyor ki çift maaş ödemesi ile emekliler için önemli bir finansal dönem başlıyor. Orta Vadeli Program kapsamında yer alan tamamlayıcı emeklilik sitemi TES nedeniyle emekli, hem SGK'dan hem de TES'den maaş alacakmış. Amma velakin çift maaş almanın da koşulları varmış. Emeklilerin şimdilerde merakla araştırdığı sorular arasında çift maaş alma şartları yer alıyor. Temmuz ayında yaşanan maaş zammının beklentilerin altında kalması sonrası bu sistem, emekliye moral kaynağı olur mu dersiniz?

***

Açıkçası durum ahval az biraz karışık gibi. Hem deniyor ki, 'Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi'nden yararlanmanın şartları var’ hem de Ağustos ayında çift maaş ödemesinin yapılacağı iddiası var. Yani yapılacak ekstra bir ödeme. Yemin olsun benim aklım fena halde karıştı ödeme takvimi ve detaylar da verilince, emekliye düşen bir an önce banka hesaplarını kontrol etmek. De, henüz Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ne girmeden emekliye hem TES'den, hem SSK'dan nasıl çift ödeme yapılacak? Hani bir de koşullar varmış ya. Neyse ilerleyen günlerde fikri takip yapılır elbet. Şimdilik bu havadisi ikinci bir emeklilik sistemi olarak düşünelim. Ve de işi fazla karıştırmayalım değil mi?

***

Gelelim sosyolojik sorunlara. Mesela işsizlik sorununa, ekonominin patronu "İşsizlik Haziran ayında yükseldi” diyor ve üç kişiden birinin işsiz olduğu belirtiliyor. TÜİK de rakamsal veriler ile artan işsizliği kabul ediyor. Eh vatandaş ise bu gerçeği zaten biliyor ve yaşıyor, maalesef. Maaşlar asgari ya, standartlar da asgari. Sonuç, giderler artıyor gelirler sabit. Hatırlarsınız bir zamanlar orta direk diye bir sınıf vardı. Ne zengin ne fakir idare-i maslahat türünden yaşamını sürdüren. Sahiden ne oldu da bu orta direk yok oldu? Hayatlar mı küçüldü?

***

İstesek de istemesek de bulaştık bir kere. Ülke siyaseti, ülkenin ekonomik gidişatı, liderler ne diyor ne demiyor. Derken gürültülü patırtılı hatta beddualı haberler, akil adamların katıldığı açık oturumlar falan. Gündemin nabzını tutuyoruz. Da, gündemin nabzı falan derken fırlayan nabızlarımızı tutamaz olduk. Peki, o zaman ne yapalım? Memleket meselelerinden uzak mı duralım, yoksa 'adam sende’ deyip ‘ortaya karışık’ mı diyelim. Veya 'mazeretimiz var’ mı diyelim, iyi de mazeret beyan etmek de mazeret değil ki. Toplum olarak hepimiz, çözüm istiyor ve bekliyoruz. Her şeye rağmen güzel bir hafta sonu diliyorum.