Antalyaspor bu sezon ilginç bir istatistiğe imza atıyor.

Süper Lig’de geride kalan 6 haftada 8 puan toplayan Akrep, 9 gol atarken kalesinde 12 gol gördü.

Rizespor ve Adana Demirspor’dan sonra kalesinde en fazla gol yiyen ekip durumundayız.

Ancak bunun yanında gol de atıyoruz.

Yani gol atmakta sıkıntı yaşamıyoruz ancak kalemizi de gole zor kapatıyoruz.

Geçtiğimiz hafa oynanan Kasımpaşa maçı 0-0 berabere bitmiş olsa bile kalemizde bu karşılaşmada 2 gol gördük.

Bu goller ise ofsayt gerekçesi ile iptal edildi.

Öncelikle gol yeme problemine çare bulmak zorundayız.

Bu anlamda da hoca artık yavaş yavaş ideal 11’ini buluyor.

Artık maceraya gireceğini düşünmüyorum.

Kimden en üst düzeyde verim alabilecekse ona formayı teslim edecektir.

Oyun anlamında tam istediğini sahaya yansıtamayan Antalyaspor, skor anlamında ise fena durumda değil.

6 karşılaşmada toplanan 8 puan ile ligde 10. Sırada bulunmak küçümsenemez.

Diğer yandan evinde mağlup olmayan bir Antalyaspor izliyoruz.

Evinde oynadığı Göztepe maçından beraberlikle ayrılırken Hatayspor ve Adana Demirspor maçlarını kazandık.

Bu hafta sonu ise Fenerbahçe’yi konuk edeceğiz.

Evimizde yenilmiyoruz bu Fenerbahçe maçı için bize önemli bir referans verirken çok gol yiyor olmamız ise açıkçası gözümüzü korkutuyor.

Çünkü Fenerbahçe’nin özellikle hücum anlamında önemli silahları var.

Bunları öncelikle durdurmak zorundayız.

Açıkçası bizim ligdeki rakibimiz Fenerbahçe, Galatasaray yada Beşiktaş değil.

Bu rakiplere karşı aldığımız sonuçlar skor olarak çok ağır olmadığı sürece bana önemli değil.

Bizim için önemli olan Kasımpaşa, Rizespor, Alanyaspor gibi maçlardan puan veya puanlar alabilmek.

Teknik direktör Alex için bu karşılaşma özel bir anlam ifade ediyor olacak.

Mutlaka onun için duygusal bir mücadele olacaktır.

Efsanesi olduğu takıma karşı teknik direktör olarak ilk kez çıktığı maçtan galibiyet ile ayrılmak isteyecektir.

Umarım sonuç da öyle olur.

Hem takıma büyük bir moral olur, hem de Alex için…

Galibiyet çok önemli olur ancak yineliyorum bizim için bu maçlar değil, diğer karşılaşmalar çok daha önemlidir.