Hani hükümet enflasyonla mücadele için yüzde 10 indirim çağrısı yaptı ya. Destek anında geldi ve de zincir marketlerdeki yüzde 10 indirim, raflara yansıdı. Marketlerin indirim günlerini sıkı takibe alan tüketici de alış veriş alışkanlığını değiştirdi. Market hangi gün, hangi üründe indirim uyguluyorsa mutfaktaki tencere de ona göre kaynıyor. Ne yani kötü mü oldu, enflasyonu düşürmek için toplum olarak Ankara'ya omuz veriyoruz. Evet, enflasyonla mücadele programımız hepimize hayırlı uğurlu olsun.

* * *

Herkesin hissesi nispetinde sahip çıktığı 'Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı'na ben de üzerime düşeni yapmalıyım dedim ve fakat o market senin, bu market benim dolanmaktan bitap düştüm. Nasıl mı, Programa destek veren zincir marketler, hangi üründe hangi gün indirim yapacaklarını duyuruyor ya. Takip edenler bilir. Bir market gıda ürünlerinde indirim yapıyorsa, farklı bir market temizlik ürünlerinde yapıyor. Alış veriş için özellikle hafta sonunu seçtim ihtiyaçlarımı bir çırpıda halledeyim diye ama. Dediğim gibi oradan oraya savrulurken, yorgun düştüm. Bence benim başka bir formül bulmam lazım.

* * *

Tüketiciler marketlerin indirim günlerini sıkı takibe almış durumda. Evin ve mutfağın ihtiyacı için yapılan alış verişler, marketlere endekslenmiş durumda. Çoğu cep telefonlarında grup kurmuş, hangi marketin hangi gün hangi ürünlerde indirim yapacağını birbirleriyle paylaşıyor. Zamandan tasarruf. Ama ben bu işi beceremedim. Baktım da bazıları aile boyu gelmiş markete, hepsi farklı bir reyona dağılmış sepetler doluyor. Kasaya gelindiğinde ise cüzdanlardan kredi kartları çıkarılıp cıırrttt.

* * *

Ankara, enflasyonla mücadele programına vatandaşların sahip çıkmasını istedi ya, vatandaş yüzde 10 indirimi görünce, önüne geleni 'at sepete' yapıyor. Nasıl olsa cepte kredi kartı var. Batkım da indirim programına katılan marketler ana baba günü. Kendi kendime söylendim 'nasıl da tüketime yönelik bir toplum olmuşuz'. Bu program bir tasarruf mu, yoksa tüketim çılgınlığı mı anlayamadım. Her neyse herkesin bir bildiği vardır elbet.

* * *

İyi de biz toplum olarak nasıl bu noktaya geldik acaba? Mesela yapılan bir açıklamaya göre, kamu çalışanlarının, emekçinin yüzde 80'i borçluymuş. Rakam vahim, alınan maaş belli. Nasıl döndürüyor aileler bu çarkı. Dönmüyor tabii bir yerlerde çarkın dişi kırılıyor.