Kumluca’da Altınyaka yolu üzerindeki eski çöplük içten içe yanıyor, sürekli tütüyor. Son aylarda sera atıkları için yeniden kullanılmaya başlanan eski çöplüğün duman ve kötü koku yaydığını söyleyen Kumluca sakinleri, acil önlem bekliyor. Aslında bu mesele daha önce çözülmüştü. O nedenle bu çöplüğün adı ‘Eski Çöplük’. Buraya dökülen Kumluca’nın çöpleri tırlarla Antalya’daki arıtma tesisine taşınıyordu. Ayrıca önceki dönem kurulan Sera Atıkları Organik Gübre Tesisi sayesinde geri dönüşüm olanağı ortaya çıkmıştı. Bu sayede de, eskiden sürekli olan çöp yangınları bitmiş, Kumlucalılar biraz nefes almıştı.

GÜBRE TESİSİ ÇALIŞTIRILMIYOR

Söylendiğine göre, Organik Gübre Tesisi seçimden sonra çalıştırılmadığı için yeni çöp alanı çabucak doldu.  Tesisi çalıştırmayan Kumluca Belediyesi, çiftçilerin sera atıklarını eski çöplüğe götürmelerini istedi. Fakat burada biriken sera atıkları, hiçbir önlem alınmadığı için yaz döneminin ortasında yanmaya başladı. Hala hiçbir önlem almayan yetkililerin, atıkların tamamen yanmasını beklediği ileri sürülüyor. Yöneticiler bekliyor, ama özellikle kronik astım, koah gibi rahatsızlıkları olanlar perişan durumda. Duman ve kötü kokularından çok etkilenen bu hastalar, resmen yaşam savaşı veriyor.

HASTALAR PERİŞAN DURUMDA

“Akşam olacak diye korkuyorum” diyor kronik astım hastası Zeynep Doga. “Biriken çöplerin verdiği gaz ve yoğun dumanı solumak istemiyorum. Sorumlular bir an önce çare bulsun. Gereken yapılmadığı takdirde adlî mercilere başvuracağım. Artık yeter” diye isyanda. Rahatsızlandığı için acile giden hastalar olduğu söyleniyor. Durum vahim. Kumluca halkı, alanında uzman kişilerden ve yetkililerden yardım alınarak çöplük yangının acilen söndürülmesini istiyor. İş yapmak için illa da halkın bağırıp çağırmasına gerek yok; söndürün bir zahmet!

Kozalakları topla, yangını önle

Peş peşe çıkan orman yangınları ciğerimizi yakıyor. Çok değil 3 yıl önce, Manavgat 10 gün yandı. Cumhuriyet döneminin en büyük orman yangını olarak tarihe geçen bu felakette Manavgat, Akseki, İbradı ve Gündoğmuş’ta 60 bin hektar alan yandı, 2 binin üzerinde ev, iş yeri, depo ve ahır zarar gördü. Yetkililer bu felaketten de ders çıkarmadı. Son yangınlarda buna tanık oldukça daha da kahroluyoruz. Uzmanlar uyarıyor, önerilerde bulunuyor, yapılması gerekenleri sıralıyor, ama dinleyen yok.

HELİKOPTER KİRASINA BEDEL

Bir öneri de Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şube Başkanı Tuncay Neyişçi’den geldi. Tüm büyük ve şiddetli yangınların baş aktörünün çam kozalakları olduğunu söyleyen Neyişçi, “Yangınların tamamı bunların kolayca tutuşmasıyla başlar. Teorik olarak, bunlar yoksa orman yangını da yoktur. Özellikle riskin yüksek olduğu alanlarda bu kozalakların çok basit, ucuz ve doğa dostu yöntemlerle ortadan kaldırılması mümkün. Denetimli yakma ile gerçekleştirdiğimiz bir çalışma da yangın riskinin yüzde 76 oranında düşürülebileceğini gördük. Bu kadar basit ve ucuz. 1 helikopterin 1 sezonluk kira bedeliyle Antalya’nın neredeyse ormanlarının tamamının yanma riski yüzde 50-75 arası düşürülebilir” diyor. Duyan var mı?

Menderes Dal’a destek

Makam odasına haciz getirilen, masası, koltuğu icrayla kaldırılan Döşemealtı Belediye Başkanı Menderes Dal’a hem destek, hem de eleştiri yağıyor. “Koltuğuna bile sahip çıkamadın” diye eleştirenlerin yanı sıra, çok sayıda destek mesajı da geldi. Destek verenler arasında Döşemealtı Gönüllüleri denilen grup da yer aldı. Grup adına yapılan yazılı açıklamada, “Bizler bugüne dek yaşadığımız Döşemealtı’nın doğasına, yaşam alanlarına nasıl sahip çıkıyorsak, halktan yana, şeffaf ve dürüst belediyecilik yapacağına inandığımız belediye başkanımıza da sahip çıkıyoruz. Bilinmesini isteriz ki; zulüm nereden gelirse gelsin, sen sözünde durduğun, halktan yana, şeffaf olduğun sürece yanındayız” ifadeleri yer alıyor. Bu da kayıtlara geçsin.