Üzerinize afiyet ne zamandır pek bi keyfim yok. Güne huzursuz başlıyor, sıkıntılı tamamlıyorum. Ama var ya, bu gırlangabış ((evlatlık) ruh hali sadece bende değil. Bakıyorum, soruyorum herkes de bir gerginlik, somurtganlık, yüzler gülmüyor vesselam. Toplum olarak kimyamız bozuldu, şaftımız kaydı, hayata dürbünün tersi ile bakar olduk!.



İyi de enseyi nasıl karartmayalım, ülkenin hal-i pür melali ortadayken. Haberleri izlemeye korkar olduk. Gün geçmiyor ki, gencecik fidanlarımızı vatan toprağına emanet etmeyelim. Şehitlerimizin cenaze törenleri, anaların evlatlarının Al Bayrağa sarılı tabutlarına sarılıp, döktüğü yürek yakan gözyaşları, feryatları içimizi dağlamıyor mu. Güney Doğu’da yaşanan iç savaş, halkın çaresizce evini barkını, yurdunu terk edişi. Acılarımız dinmiyor ki. Toplum olarak eğilip büküldük, kimin yüzü gülsün ki?


İşsizlik tavan yapmış, okumuşu okumamışı, üniversitelisi, meslek sahibi tümü İş ve İşçi Bulma kapılarında bir umut bekleşiyor. Mesaisi sabah başlıyor, Kurumun kapıları kapanıncaya dek sürüyor. Ülkede işsizlik oranı bilmem kaç olmuş. Biz ne yapalım Eline Asa’yı Alan Musa Olmuş. Yüzümüz güler mi? Ha bir de Moskof uçağı krizi var. turizmden umudu kestiren, yüzlerce sektör temsilcisine otelinin kapısına kilit vurduran, binlerce sektör çalışanını işsiz bıraktıran. Hadi yüzün gülsün.


Bitmiyor ki; birde enflasyon hazretleri var ki; belimizi tam ortadan büken. Ortalık yangın yeri, her gün bilmem neye zam geliyor, pardon ya fiyat ayarlaması yapılıyor. Pazarlar sanki alış veriş yapma yeri değil de seyran yeri olmuş. Kasap dükkanları deseniz desturla yaklaşılıyor, et almak ne mümkün. Sadece bakıyoruz kedinin ciğere bakıp yalanması misali.


Ve de faturalar hele de şu elektrik faturaları. CLK mı ne işte, evinin posta kutusunda faturayı bulan vatandaş önce bir Besmele çekiyor sonrasında, gözü iyi seçemiyorsa okuma gözlüğünü takıyor, ondan sonrası zaten Allah’a emanet. CLK mağdurlarından biri de bizim Yazı İşleri Müdürü Zafer. 500 Tl. lik faturayı görünce beyni kaynamış. 2.5 kişilik çekirdek ailenin faturası. Ev ev değil sanki de (bizim değimimizle) Disko. Zafer’in şimdi kimyası bozulmasın da ne olsun. Hadi Zafer sen bilirsin ne edeceğini. Eh bu kadar olanlardan sonra yüzünüz gülsün de göreyim.