Opet ailesi yani Öztürkler, Antalya’yı seviyor. Ailenin oğlu Ali Şafak Öztürk, iki dönem Antalyaspor Başkanlığı yaptı. Baba Fikret Öztürk’ün Antalya ilgisi de iyi biliniyor. Antalyaspor’u bıraktıktan sonra Bodrumspor’u satın alıp Süper Lig’e çıkartan Öztürk ailesinin, şimdilerde Serikspor’la ilgilendiğini, sponsorluk anlaşması yaptıklarını Pazartesi günkü Ters Köşe’de anlattık. Oradan da futbol-siyaset ilişkilerine filan yürüdük ama Öztürk ailesinin Antalya sevgisi sadece sporla futbolla sınırlı değilmiş.

İKİ RESTORANI DEVRALDILAR

Bilen bilir, Öztürk ailesinin Belek’te oteli de var. Yani turizm sektöründe de faaliyet gösteriyorlar. Söylendiğine göre, Antalya’nın mutfak, gastronomi anlamında yetersiz olduğunu, marka restoranlar bulunmadığını düşünen baba Fikret Öztürk, yeme-içme sektörüne de girmeye karar vermiş. Öyle ya, Antalya’ya gelen ünlü isimleri, üst tabaka misafirleri götürecek 7 Mehmet’ten başka restoran yok. “Antalya’ya bu anlamda da bir katkımız olsun” diyen Fikret Öztürk, iki restoranın işletmesini devralmış. Biri Kaleiçi Yat Limanı’ndaki balık restoranı Arma, diğeri de Lara’daki Günaydın. Arma’ya ulaşımı kolaylaştıran kimi fikirler üzerinde çalışılıyormuş. Günaydın Restoran’ın da Japon mutfağına dönüştürüleceği söyleniyor.

YANLIŞ ANLAŞILAN LOKANTA

Restoran, mestoran demişken Ekrem İmamoğlu’nun başlattığı ve birçok CHP’li belediyeye yayılan ‘Kent Lokantası’nın Antalya yansımalarına da biraz kulak kesilelim. Vatandaşa ucuz, kaliteli ve besin değeri yüksek yemek sağlayan kent lokantaları henüz Antalya’ya gelmiş değil. Yöneticilerde de bu konuya ilişkin bir girişim kulağımıza gelmedi. Muratpaşa Belediyesi’nin açtığı Antalya Lokantası ise talihsiz bir zamana denk geldi. Ülkede ‘kent lokantaları’ trendinin yükselmeye başladığı günlerde açılan Antalya Lokantası, birçok kişi tarafından bir ‘kent lokantası’ zannedildi. Oysa öyle değil. İnsanlar öyle olmadığını öğrenince de negatif bir algı, bir düşünce, kanaat oluşuyor. Bunu da hatırlatmış olalım.

AKP’nin il başkanı kim olacak?

AKP kulisleri dışarıdan sakin gibi görünürken içeriden fokur fokur kaynıyor. Antalya’da sadece iki küçük belediye kazanabilen, seçmenden büyük bir tokat yiyen partinin sütliman olması da beklenemez zaten. Büyük bir yıkım yaşadılar. Antalya siyasetinin belirleyici isimlerinden olan, hem CHP hem de AKP saflarını yer yer dizayn etmesiyle bilinen ünlü bir işadamı, AKP’deki il başkanlığı meselesine de el atmış. Hedef AKP’nin eski Kepez Belediye Başkanı ve Büyükşehir adayı Hakan Tütüncü’yü il başkanı yapmak.

AKP’nin mevcut il başkanı Ali Çetin, partisinin yaşadığı hezimetin hesabını vermedi. En azından kamuoyuna yansıyan bir açıklama filan yok. O yerinde durdukça ilçe başkanları da yerinden kıpırdayamıyor. Çare Hakan Tütüncü… Bu algı oluşturulmaya çalışılıyormuş son günlerde. Söylendiğine göre, siyasete ilgisiyle bilinen ünlü işadamı Ankara’ya gidip gelmeye başlamış. AKP kulislerinde Hakan Tütüncü’nün il başkanlığı dolaştırılıyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın kulağına da fısıldayabilirlerse bu iş tamam... Plan bu şekildeymiş yani.

Konyaaltı Caddesi’nin adını değiştirelim

Antalyalılar bilir, Antalyalı olmayanlara da şöyle anlatalım: Güllük Caddesi’nin bittiği yerden Konyaaltı varyantına kadar uzanan caddeye Konyaaltı Caddesi denir. Yıllardan beri öyledir. Söylendiğine göre 50 yıl önce Antalya merkezini Konyaaltı’na bağlayan tek yol bu caddeden geçip, varyantı kıvrılarak inerek Arapsuyu’na, Pınarbaşı’na, Uncalı’ya filan ulaşıyormuş. Antalya artık büyüdü. 50 yıl öncenin şehri değil burası. Konyaaltı Caddesi denilince Konyaaltı zanneden, karıştıran, bilmeyen bir dolu insan var Antalya’da. 100. Yıl Caddesi kadar işlek bir güzergah olmayan bu caddenin adının Konyaaltı Caddesi olduğunu bilenlerin sayısı az. Caddede durup gelen geçenlere sorsanız, adını bilmeyen bir sürü kişiyle karşılaşırsınız. Hemen bitiminde Konyaaltı başlıyorken bir caddeye Konyaaltı adı verilmesi de artık ironik duruyor. Konyaaltı şehir dışı değil, Antalya’nın merkez yerleşimlerinden biri. O nedenle bu caddenin ismini değiştirelim artık. Mesela Altın Portakal Caddesi diyelim. Caddeyi ödüllendirelim.