Nasreddin Hoca, kadılık yaparken bir gün bir ahbabı burnundan soluyarak gelmiş. Hasmı için söylemediğini bırakmamış. Sonra:

– Hocam, Allah aşkına söyle, demiş, haklı değil miyim?

Hoca ne yapsın?

– Haklısın, demiş.

Ahbabı sinirleri yatışmış olarak gitmiş. Onun hemen arkasından hasmı gelmiş. Bu defa da o başlamış atıp tutmaya, yok bana şöyle, yok böyle yaptı demeye. O da Hoca’ya sormuş:

– Haklı değil miyim?

Hoca:

– Vallahi çok haklısın, demiş.

Adam da sakinleşerek gitmiş. Tüm bunlara tanık olan Hoca’nın karısı bile bu işe şaşırmış kalmış.

– Senin kadılığında bir garip Hoca Efendi. İkisine de sen haklısın dedin. Hiç öyle şey olur mu?

Nasreddin Hoca hanımının yüzüne bakıp:

– Hatun, demiş, sen de haklısın!

*****

Türkiye Futbol Federasyonu da (TFF) aynı Nasrettin Hoca fıkrasında olduğu gibi sadece günü kurtarıyor ve idare etmeye devam ediyor.

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin dünkü yaptığı basın toplantısını izleyince Nasrettin Hoca fıkrası geldi aklıma.

Çünkü Türkiye Futbol Federasyonu yine geçmişten beri yaptığını yaptı ve sorunlara çözüm bulmak yerine idare etmeyi tercih etti.

Yani günü kurtardı.

Bugünlere neden ve nasıl geldik diye kendisine sormayanlar günü kurtararak ve geçiştirerek bu krizi de aşmayı planlamışlar.

Peki bunun sonucu ne olacak?

Dün söylediğim gibi; ‘Daha kötüsü ne olabilir?’ dedikçe daha da kötülerini görmeye ve yaşamaya devam edeceğiz…

Ne yazık ki Türk futbolu çok ama çok kötü yönetiliyor.

Aslında yönetilmiyor idare ediliyor.

Normal bir ülkede benzer bir olay yaşansa futbolun en tepesinden tutun da tüm kurulların istifa etmesi beklenirken biz de tam tersi herkes sorumlu ve suçlu ilan ediliyor.

Böyle olunca da bir arpa boyu yol alamıyoruz. ‘Mış’ gibi yaparak sadece günü geçiştiriyor ve sorunları çözdüğümüzü zannediyoruz. Aslında kendimizi kandırıyoruz o kadar…