SİT alanları imara açılıyormuş. Haydi, papaz efendi buyur buradan yak! Ankara, SİT alanlarıyla ilgili oldukça dikkat çeken bir düzenlemeye mi imza attı, biz mi yanlış duyduk. Duyurulan söz konusu düzenleme, koruma altındaki alanları yapılaşmaya açacakmış. Yerine de HES-MES falan yapılacakmış. Yani zeytinliklerden sonra, koruma altındaki sit alanları da mı yapılaşmaya açılacak. İyi de bu düzenleme, yasalara aykırı olmaz mı? Hani aklımıza takılmıyor değil.
***
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, tam anlamıyla kaşla göz arasında koruma altındaki çevre alanlarıyla ilgili yeni bir düzenleme yapmış. Cümleler mişli geçmiş zaman, zira bu karara inanmak olası değil. Haberi dinleyenlerin ilk tepkileri 'hadi canım sende' olmuştur kesin. Çevrecilerin yorumlarına göre de, Antalya'nın tarihi ve kültürel bölgesi Patara, Salda Gölü ve Pamukkale tehlikede. Yine yapılan değerlendirmelerde, söz konusu alanların 'nitelikli doğal koruma alanı' olarak sınıflandırılması. Eee nasıl bir düzenleme bu. Birisi çıkıp da bunu millete bir anlatıverse de anlayabilsek.
***
Zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasına tepkiler giderek büyürken, SİT alanlarının imara açılması, tarih öncesinden günümüze kadar gelen medeniyetlerin yok edilmesi anlamına gelmiyor mu? Çevrecilerin ve de vatandaşın aklında bir sürü deli soru 'SİT alanlarının imara açılması mümkün mü?'
***
Dedikten sonra, gelelim zam yağmuru ve hayat pahalılığına. Akaryakıta yenice yine zam geldi de, vatandaş artık benzine mazota gelen zamları takip edemez oldu. Zamlar otomatiğe bağlandı. Sokağın sesi de artık öfkeye döndü talep edilen ise 'akaryakıttaki vergi kaldırılsın'. Pompa fiyatlarındaki günlük zam, vatandaşı canından bezdirince, millet kontak kapatıp aracını kenara(!) çekti yok saydı. Ve dahi tabana kuvvet. Büyüklerimiz tavsiye etmiyor mu; 'sağlıklı olun, fazla yemeyin' diye Siz de sağlık için işinize gücünüze yürüyerek gidiverin sağlıklı olun! Devir tasarruf devri ya.
***
Ve de şu motorine gelen zam meselesi, en son bıraktığımızda litresi 20 liraya dayanan. Şimdilik orada takıldık kaldık ama. Üretici artık 'el insaf' diyor. Motorindeki zam ise, domino etkisi yaratıyor üreticiyi, nakliyeciyi vuruyor, sonrasında da ürün fiyatlarını en sonunda da tüketicinin sofrasını. Velhasıl-ı kelam enflasyon coşuyor.