Spor yapmak, daha doğrusu kişinin kendisine en uygun sporu seçmesi denemelerden geçer. Seçtiğiniz sporu rahatça yapabilmek adına yaşadığınız coğrafya bu sporu yapmaya elverişli olmalıdır. Ekstrem doğa sporlarından biri olan tırmanış, Antalya’da yaşayan birisi için muhteşem bir tercih olur. Antalya, doğa sporlarında dünyada üçüncü bölgede yer alıyor. Geyikbayırı, Olimpos ve Çitdibi bölgelerinde binden fazla tırmanma rotası bulunuyor. Mevsimleri de hesaba katarsak yılın 12 ayı bu sporu rahatça yapma şansı sunuyor.
Tırmanış, ekstrem bir doğa sporudur. Ekstrem sporların anahtarı ise iyi bir eğitimdir. Bu eğitimlerin yolu Türkiye Dağcılık Federasyonu’na bağlı kulüplerden geçiyor. Şehrimizde Toroslar Doğa Sporları Kulübü (TODOSK), doğa sporları için en iyi adres diyebilirim. Çünkü kulübün ana prensibi doğaya saygılı iyi bir çevre bilinci oluşturmak. Bu prensiple hareket ederek doğa sporlarını tanıtmak ve sevdirmek, artı sporcu yetiştirmek için faaliyetlerde bulunuyor. Kulüp, Antalya Gençlik Spor İl Müdürlüğü’ne ait bir proje kapsamında Akdeniz Üniversitesi yerleşkesinde yer alan Elmalılı Hamdi Yazır Kız Öğrenci Yurdu’ndaki 20 öğrenciyi tırmanışla tanıştırdı.
Dağa çıkmadan eğitim ve pratik yapabileceğiniz en merkezi noktalardan biri, Akdeniz Üniversitesi’ndeki tırmanma duvarı. 15 metre uzunluğundaki bu duvar 1997 yılında itfaiyeci eğitimleri için yapılmış. 2021 yılından itibaren salı ve perşembe günleri TODOSK sporcularının eğitim yeri olarak kullanılıyor.
Kulübün Başkanı Hasan Altuntaş ve eğitmenleri, duvarda 4 istasyon kurdu. Öğrenciler geldiklerinde ilk defa tırmanacakları için heyecanlı ve tedirgindiler. Hasan Hoca’nın verdiği kısa bir eğitimin ardından rahatlayarak tırmanmaya başladılar. Sonuçlar gayet iyiydi hatta bazıları doğuştan yetenekli diyebilirim. O yüzden denemek çok önemli, bu tarz etkinlikler size bambaşka dünyaların kapılarını açabilir. Hatta kulübün sporcularından Arda Eğmez’den bahsetmek istiyorum. Tam bir dağcı profili çiziyor, gencecik tertemiz bir genç, fazlasıyla örnek teşkil ediyor. O da bu spora tesadüfen başlayanlardan; iki sene önce TODOSK’un Geyikbayırı’nda bisikletçilere düzenlediği bir tırmanış etkinliğine katılmış. Hatta bu etkinliğe ben de katılmıştım. Arda da ilk tırmanışını orada gerçekleştirmiş. Sonrasında o kadar çok keyif almış ki kulübe dahil olup 7 dağcılık eğitimini tamamlamış. Bu arada TODOSK bu 7 eğitimin 4'ünü verebilecek donanıma sahip. Arda şu an 20 yaşında ve antrenörlük için 21 yaşını bekliyor. O yüzden kulüplerin bu tarz etkinlikleri çok önemli, insanlara genç yaşta kendi potansiyellerini görme şansı veriyor ve ilerisi için de güvenli bir rehber görevi görüyor.
Tırmanma duvarı, üzerine yerleştirilmiş el ve ayaklarınızı koyabileceğiniz noktalardan oluşuyor. Duvar tam bir eğlence parkuru. Benim de ilk deneyimim oldu. Emniyet kemerimi takıp kendimi Arda’ya emanet edip başladım tırmanmaya. İzlerken kendime bir yol çizmiştim aslında ama çıkarken duvarla dip dibe olduğum için bu yolu izleyemedim. Elimi ayağımı rahatça koyabileceğim noktalar aradım. Duvar esnemediği için vücudun esneyip duvara uyum sağlaması gerekiyor. Ne çok hızlı ne çok yavaş ama bu pozisyonda kaldığınız her saniye tükenmeye başlıyorsunuz. Kol ve bacaklarda laktik asit birikiminden kaynaklanan titremeler başlıyor ve şişiyorsunuz. Hasan Hoca’nın tabiriyle göbek bağıyla emniyetçinize bağlı olsanız da ilkinde yaşam dürtülerinizden kaynaklı elinizi ve ayağınızı duvardan ayırıp kendinizi ipe bırakmakta zorlanıyorsunuz. Bu duyguyu yaşamadan deneyimleyemezsiniz. Emniyetçiye hayatınızı emanet ediyorsunuz, o da sizin güvenliğinizi sağlıyor. Yaşanan bu deneyim ve o adrenalin sporun 'tamam mı devam mı' boyutunu belirliyor. Bir sporun devamlı olabilmesi, kolay ya da zor hiç fark etmez o spordan ne kadar keyif aldığınızla orantılı.
Çünkü o keyif, yaşadığınız bütün zorluklara değer ve artık sizi hiç rahat bırakmaz. Kendinizi bir sonraki aktivite için plan yaparken bulursunuz. TODOSK ekibine bu eşsiz deneyim için sonsuz teşekkürler…