81 sene önce doğmuş bugün, İranlı şair, Füruğ Ferruhzad. Kısacık ömründen geride bıraktığı şiirleri, bin ayrı insanı, aynı “his”te buluşturmaya devam ediyor. Öyle değil midir zaten? Hangi dilde yazılırsa yazılsın, sözü evrenseldir şairin. Sayfalarca anlatabileceğimiz duygu durum hallerimizi bir cümlede ölümsüzleştirir şairler. Yazmak, nefes almak gibi zaruri bir ihtiyaçtır şair için. Kalbiyle görür şair. Gönül gözü berrak, düşünceleri derin ve kelimeleri sihirlidir.
“Kuş ölür, sen uçuşu hatırla”
Hep aklımda tuttuğum bu dizesiyle, sonucun değil, sürecin bıraktığı izleri önemsemenin gerçekliğini anlatır Füruğ Ferruhzad. Nasıl da şimdiki zamanımıza uyarlanır yine: Güzele ve iyiye hasretiz. Plan, program yapmaktan geçtik, hayal kurmaktan tedirginiz. Yaşadığımıza şükrettiğimiz günlerin her saniyesinde “An”a sarılmanın anlamını daha iyi kavrıyoruz. Durup biraz yavaşlamalı, kaybolduğumuz karmaşadan çıkıp sakinleşmeliyiz ve bunu en güzel şiirlerle başarabiliriz. Şiirler zamansızlığın ispatıdır. Hüzne, acıya, aşka devadır.
Yorgun düşüncelerimizi deli gibi gezdirdiğimiz geçmişten kurtarıp şu an’a getirmeyi başarabildiğimizde, dilediğimiz huzuru bulabiliriz. Geri getiremeyeceğimiz takvimlerin kederini giyinmenin faydası yok. Bir aşk biter, gençlik geçer… Biriken anılardır, “An” lardan kalan.