Okullar açıldı, çocuklar okullara alışmaya çalışırken yeni sorunlar da baş göstermeye başladı. Kayıt ücreti, ek ders kitapları derken bu sene temizlik, beslenme ve güvenlik sorunları da içinden çıkılmaz bir boyuta geldi.
Okullarda sistem nasıl yürüyor?
Devlet okulları maalesef kaderlerine terk edilmiş eğitim kurumlarına dönüştü. Her okul velilerin desteği ile yoluna devam ediyor. Bir veli olarak sistemi kısaca şöyle anlatabilirim; Okul yönetimiyle veliler arası koordinasyonu sağlayan gönüllülük esasına dayanan Okul Aile Birliği var. Bu birlik gönüllü velilerden oluşan bir grup. Okullar açılır ve her sınıftan bir veli, bu grupta yer almak için temsilci seçilir. Okulun ihtiyaçları belirlendikten sonra temsilciler aracılığıyla aylık belirli aidatlar toplanarak okul ihtiyaçları karşılanır. Bunun dışında her sınıfın ihtiyaçları da yine velilerin desteği ile karşılanır.
Çocuk okula başladığında birincisi sınıf ihtiyaçları; sınıfta olması gereken eğitimi destekleyici bilgisayar, yazıcı, projeksiyon gibi araçlar ve yıl boyu kullanacakları fotokopi kağıdı, tahta kalemi vs. sınıfın ortak kullanacağı kırtasiye ürünleri bir havuz oluşturulup ortaklaşa veliler tarafından temin edilir. İkincisi temizlik ve güvenlik elemanları yani okula yönelik ihtiyaçlar da Okul Aile Birliği’nin devreye girmesiyle halledilir. Bu bir kural değil ama sistem böyle işliyor, okullar velilerin desteği ile ayaktalar.
Her sene sınıf ihtiyaçları için ayrı, okul ihtiyaçları için ayrı para toplanır. Özellikle ilk ve ortaokullarda düzen bu şekilde yürüyor. Okullar çalıştırdıkları elemanların ücretlerini topladıkları paralarla ödüyor. Sonuçta büyük şehirde yaşıyoruz, okullar büyük, tek bir temizlik görevlisi yeterli olmuyor. Çoğu okulda kokudan tuvaletlerin önünden geçilmiyor.
Beslenmeye gelince artık çoğu okul özel yemek şirketleriyle anlaşıp çocuklara sıcak yemek imkanı sunuyor, artı okul kantinleri de var. Bu kantinler veliler dışında okulların tek kaynakları diyebilirim. Kantin kiralarını da okul ihtiyaçları için kullanıyorlar.
Bu sene çoğu veli kantin fiyatlarından şikayetçi, fiyatlar aşırı uçuk hatta marketlerde koli koli su, meyve suyu sandviç ekmeği alan insanlar görürseniz şaşırmayın, veliler çareyi beslenme koymakta buldular. Fiyatlar okuldan okula değişiyor. Satılan ürünler market fiyatlarından daha yüksek. Alt ve üst limit belirlense de fiyat yelpazesi çok geniş. 50 liraya da tost satılıyor 120 liraya da siz düşünün. Eğitim sabah çok erken saatlerde başlayıp öğlen sonunu bulduğu için bir çocuğun en az iki öğün beslenmesi gerekiyor. Veliler kantin fiyatlarından şikayetçiyken kantinciler de okullara ödedikleri kira bedellerinden şikayetçi. Sonuç; çocuklar aç, yeterli beslenemiyorlar. Geçen sene bir veli toplantısında öğretmenler “Çocuklarınız sürekli uyuyor, halsizlikten başlarını kaldıramıyor, bayılmalar arttı, düzgün beslenmiyorlar” diyerek velileri uyarmıştı. Bu sene işler daha da kötüye gidiyor. Çocuklar okullarda bir öğün bile beslenemez hale geldi. Çocuk okutmak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Çocuklar yarı aç, yarı tok, hijyenden uzak eğitim almaya çalışıyorlar. Servis ücretlerinden, kitap masraflarından bahsetmiyorum bile. Bu çocuklar nasıl kurtaracak kendilerini bilmiyorum...