Bugün sizlere arkadaşlık kavramından bahsetmek istiyorum. Milo, arkadaşlığın değerini bilen canlılar arasındaydı. Arkadaşları da Milo’ya değer verirdi. Milo ile dışarı çıktığımızda yaptığı ilk iş, evin önünde durup havlamaya başlamaktı. Bu sayede arkadaşları Milo’nun dışarı çıktığını anlar ve yanımıza gelirlerdi. Sonrasında ise ben, Milo ve yaklaşık 10’a yakın sokak köpeği ile rutin gezintimizi gerçekleştirirdik.

Sokak köpeği dediğime bakmayın, hepsinin bir adı vardı: Cancan, Beyazıt, Ela, Güzellik, Benekli, Koca oğlan, Kot farkı, Bonibon, Yılışık…

Milo hepsi ile ayrı bir bağa sahipti. Ben de öyle. Onlara verdiğim isimlerin hepsinin bir hikayesi vardı. Onlar, Milo sayesinde benim de arkadaşlarım olmuşlardı.

Günlerden bir gün, Milo ile veteriner yolunda ilerlerken Ela da bizimle gelmeye karar verdi. Milo rutin aşılarını olurken, Ela dışarıda onu bekliyordu. Biz tam çıkarken Ela masum bir kediyi, haylaz bir eda ile kovaladığı için bizim çıktığımızı fark edemedi. Biz dönüş yolunda ilerlerken veterinerden bir telefon geldi. Ela, Milo’yu göremeyince endişelenmiş ve normalde çok korktuğu veterinerin içine kadar girip Milo’yu aramaya başlamıştı. Arkadaşını görememenin endişesi ile korkularını bir kenara bırakan Ela, Milo’yu tekrar görünce rahatlamıştı.

Milo’nun arkadaşlıkları bile değer üzerine kuruluydu. Birbirlerine değer vermek, birbirleri için endişelenmek… Arkadaşlık sadece iyi günde beraber olmak değildi.

Aslında bu kavramın derini olan dostluk, benim bahsettiğim olguların karşılığı olarak önümüze çıkıyor. Hepinizin bildiğini düşündüğüm o şarkıdaki gibi, “İyi dostlar biriktirdim, hepsi ailem oldu” sözü, dostluğun nasıl olması gerektiğini bizlere tanımlıyor. Dostlarımız bir nevi seçtiğimiz ikinci ailemiz oluyor.

Ben de kendi adıma iyi dostlar biriktirdiğimi düşünüyorum. Milo’dan da gördüğüm bu değer ile bu kavramın önemini daha da derin bir şekilde kavrayarak, hayatımda dostum dediğim insanların, benim için bir şans olduğuna inanıyorum.

Milo’nun arkadaş canlısı olduğu kadar ben de arkadaş canlısı olsam da dostum dediğim kişi sayısı çok fazla değil. Zaten bunu değerli kılan da sayı değil.

Hayatımda kıymet verdiğim ve gördüğüm insanların olması güzel bir duygu. Benim bile farkında olmadığım tepkilerimi fark eden, dile getirmediğim cümlelerimden bile nasıl hissettiğimi anlayan, onlara ihtiyacım olduğu zaman yanımda olmalarını onlardan talep etmesem bile her koşulda yanımda olan dostlarım…

Bir insanın, sizin açıkça söylediklerinizi anlamasının bile zor olduğu bu dönemde, söyleyemediğiniz sözlerinizi bile duyabilen dostlarınızın yanınızda olması, bu dünyadaki kıymetli hazineler arasında yerini alıyor.

Bu yazım, hem Milo’nun arkadaşlarına hem de benim dostlarıma bir ithaf. Veterinerde Milo’yu göremeyince onun için endişelenen Ela’ya ve gözlerimden beni anlayan dostlarıma…

Kendi yarattığımız değer çemberinde, her koşulda birbirimizin yanında olmamızın verdiği güvenle, gözümü yeni güne daha umutlu bir şekilde açmamı sağlayan dostlarıma sevgilerle.