Havalar ısındı; kışlıklar, yerini yazlıklara kaptırdı ve insanları bir telaş sardı. Malum önümüz bayram, ne yapıp edip fazlalıklardan kurtulmak lazım.
Günümüzde ideal vücut ölçülerine sahip olma isteği, medya ve sosyal medyanın etkisiyle her zamankinden daha yaygın hale geldi. Pek çok kişi, hızlı ve etkili sonuçlar elde etmek için katı diyetlere yöneliyor. Gözlemlediğim kadarıyla insanlar diyet adı altında bilinçsizce önünü arkasını düşünmeden kendilerini aç bırakıyorlar. Bu da hem fiziksel hem de psikolojik bir sorun haline geliyor. Yeterli beslenmediğin için bağışıklık sistemin zayıflıyor ve bir sürü hastalığa daveti çıkarıyorsun. Sürekli hasta insanlar var. Vücut yeterli enerjiyi bulamadığı için kas dokusuna saldırmaya başlıyor ve kas kayıpları yaşanıyor. Daha iyi görünmek için yaptığın diyet daha kötü bir görünüm ortaya çıkarıyor. Çünkü güzel görünmek için o duruşu sağlayan şey kastır. Sen mevcut kas kütlesini artırman gerekirken bu kütleyi azaltmaya başlıyorsun. Yeterli vitamin ve mineralleri alamadığın için cilt, saç, tırnak sağlığın da bozuluyor, sorunlar çoğalmaya başlıyor. Bu açlık; sinir, stres ve davranış bozukluğuna da sebep oluyor. Sonuç fiyasko
Yapacağın şey çok basit aslında; hızlı kilo kaybı yerine, kendine uzun vadeli ve sürdürülebilir hedefler belirleyebilirsin. Bunu yaparken de beslenme şeklini yavaşça değiştirebilirsin. Kilo kaybı çok basit bir matematik hesabı. Kalori hesabıyla başlayabilirsin. Günlük aldığın kalori, yaktığın kaloriden küçük olacak hepsi bu ama uygulama noktası çok sıkıntılı.
Kilo kontrolü ciddi bir disiplin ister ve sağlıklı beslenmeyle mümkündür. Sağlıklı beslenmeyi yaşam şekli haline getirmezseniz diyetler döngüsünün kurbanı olursunuz. Diyet yaptın, fazlalıklardan kurtuldun, eski haline geri döndün, iki gün sonra eski alışkanlıklarınla beraber o verdiğin kilolar da geri gelecek ve bir müddet sonra kendini bir döngüde bulacaksın. Gireceğin psikolojiden hiç bahsetmiyorum. Unutmayın ki vücut her zaman alışkın olduğu kiloya geri döner.
İşin başka bir boyutu da kilo verdin vermesine de aynadaki görüntünden hala memnun değilsin. O beğendiğin, örnek aldığın vücutlar sadece diyetle sahip olabileceğin vücutlar değil. Spor olmadan, hayatına sporu sokmadan o görüntülere sahip olmak ve o görüntüyü korumak mümkün değil. Spor deyince insanların aklı çıkıyor. O yüzden ‘hareket’ diyeceğim. Hareketi hayatımıza sokmamız lazım.
Gelişen teknolojinin insanlara bir zararı daha, hareketsiz toplumlara dönüşmeye başladık. Teknolojinin getirdiği rahatlıklar bizi tembelliğe ve hareketsizliğe itiyor. Bu hareketsizlik otomatik olarak her şeye yansıyor. Metabolizmayı yavaşlatıyor, bu yavaşlamadan dolayı da insanlar aynı şekilde beslendikleri halde kilo almaya başlıyor. Anlamadıkları bu. Kısa süreli çözümler arıyor ve kendilerini diyet döngülerinde buluyorlar.
Hareketi ve sağlıklı beslenmeyi yaşamınıza sokarsanız ne kilo derdiniz olur, ne de psikolojik sorunlarınız... İstediğiniz her şeyi yeme özgürlüğünüz de en güzel hediye.